Başka bir toplum yapısında, başkalarıyla tartışma yapmak

Yayın Tarihi: 21/11/22 05:00
okuma süresi: 3 dak.
A- A A+

Son günlerde yaşanan tartışmalara bakınca,
Olayların sosyolojik, psikolojik ve ideolojik olarak açıklanması üzerine, nedense yeterince ve gereğince bir tartışma yok!
Sonuçları ortaya çıkaran nedenler üzerine tartışmalar maalesef gündem değil...
Neredeyse bütün tartışmalar, "Külliye yapılsın/yapılmasın" bağlamında yürütülmekte...
Halbuki açıktır ki,

Bir olayın nedenlerini açıklamadan, ve o nedenler ortadan kalkmadan sorunlar çözülemez...

Düşünceleri şu: “Bir toplumun çoğunluğu "neyin" doğru olduğuna inanıyorsa, o doğrudur ve ahlâkidir...”
Bu da demek oluyor ki, aslında siyaset bazılarına göre ne plândır,
Ne yasadır,
Ne de iyi ya da doğrudur.
Siyaset "neyin" doğru olduğuna yönelik bir yorumdur...

Şimdi, inançlı bir toplum düşünün. 
Bu toplumdaki inananlar için, 
Tanrı hem ölülerin hem de dirilerin yargıcıdır.
Üstelik, cehennemi ve cenneti de var.
Oysa bu dünyada, bu inananlara göre, pek de işe yaramayan bir yargı sistemi ve hapishaneler var.

Böylesi bir düşünce, inanış ve kültürel yapıya sahip bir toplumda, herhangi bir tartışma sırasında,
Hz. Musa, Hz. İsa, Hz. Muhammed ve Ulu Tanrı'dan daha güçlü bir gerekçe, delil ve müttefik öne sürebilir misiniz?
Süremezsiniz...

Bu düşünceyi gerekçelendiren Fransız filozofu Henri Bergson (1859-1941):
"Siz aslında bilgi toplumunda olunduğu varsayımı ile,
Hakikatte başka bir toplum yapısında ve başkalarıyla tartışma yapıyorsunuz."
demekteydi!

Oysa bilim, neyin işe yarayıp, yaramadığını tecrübe ederek, yaşamın içerisinde kabul gören, tutan ve fayda sağlayan iyi şeyleri kullanır, yaşamı yeniden "tutanlar" üzerinden değiştirir ve inşa eder...
Önce problemi oluşturur, ardından da problemi çözebilecek hipotezler, fikirler, modeller kurar,
sonra da bunları eleştirerek ve yanlışlayarak ilerler...
Şüpheciliği elden bırakmaz!
Ölümü aklının ucuna bile getirmez.
Ölüm üzerine değil, hayat üzerine tefekkürdür...

Bugünkü UBP üst yönetimi ve hükümet ortakları, muhakeme etmeden,
birileriyle uyumlu olan "doğruları" kabul ettirmeye çabalıyorlar.
Kafalarında "neyin" doğru olacağına yönelik başkalarının fikirleri var!
İşte o fik
irleri desteklemek için ülkeyi başka biçimlere sokuyorlar...

Ne güzel söylemiş Avusturyalı filpzof Peter Drucker (1909-2005),
"Sonuçları değiştirmek için başlangıçları değiştirmek gerekir" diye.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Prof. Dr. Mehmet ÇAĞLAR yazıları