EkoFin

Yrd. Doç. Dr. Şükrü UMARBEYLİ
sukruumarbeyli@hotmail.com
Yrd. Doç. Dr. Şükrü UMARBEYLİ

Seçim ekonomisi ne alemde?

Yayın Tarihi: 08/05/23 07:00
okuma süresi: 4 dak.

Evet, Türkiye’de seçim zamanı hızla yaklaşıyor. Ekonomi, beklentiler ve güven üzerine çalışmaktadır. Ekonomi kıt kaynakların etkin yönetimidir. Tüm bu kaynakları verimli kullanılıp bunu makroekonomik politikalar ile desteklemek ve süreçleri sürdürülebilir bir yapıda doğru analiz ederek, faiz silahını kullanmak büyük önem taşımaktadır.

Türkiye zamanında Avrupa Birliği müzakere süreçlerinde, uyum yasaları ve IMF’den borç aldığı zamanlarda yaptığı reformlar ve politikalar ile güven, istikrar bunun yanında olumlu havayı yakalamış ve sıcak yatırımcıların girişleri ile döviz kurlarını kontrol altına alarak istikrarlı bir süreçten geçmişti. Seçim sonucu ne isterse olsun Türkiye’nin mevcut ekonomik yapısında çok büyük gidilecek yollar ve atılacak adımlar olacaktır.

Özellikle bütçe açıkları GSHY’nin %5 üzerinde seyrediyor. Merkez Bankası rezervleri swaplar hariç eksi 45 milyar dolar civarında, dış borç 450 milyar dolar seviyelerinde devam ederken enflasyon oranları %50 düzeyinde görülse bile ENAG’ın açıkladığı %105.19 oranında olduğu analizi, içinde bulunan durumu açıklıyor. Tüm bunların yanında işsizlik oranlarının gözle görülür seviyelerde %20 civarlarında dolaştığı, CDS ülke risk priminin 500 baz puan üzerinde devam etmesi (bu oran çok riskli olarak tabir edilmektedir.) dış borçlanmalar için yüksek faizlerin gündeme gelmesini sağlamaktadır.

Piyasadaki pahalılık, okul fiyatlarındaki astronomik artış fiyatları, konut fiyatlarındaki inanılmaz yüksek balon olmuş fiyatlar ve kiralardaki aşırı artışlar, depremden dolayı bütçeye çok büyük yük binmesi süreci ve yeniden şehirleşme planlarının yapılması için 120 milyar dolar civarında bütçe bulunması çalışmaları yanında yaklaşık 6,5 milyon konut için yeniden yapılanma süreçleri gerekmektedir.

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası politika faizinin enflasyonun çok altında kalması ve reel faizin ekside kalması, süreçleri çok zorlu kılıyor. Yapılacak müdahalelerde ise hızlı faiz artışları ilerleyen dönemlerde gündeme gelecektir ama hızlı bir artış ekonomi ve finans sektörünü boğacaktır; ondan dolayı kademeli bir şekilde yavaş yavaş adımlar atılmalıdır ki piyasa dağılmasın. ı

Piyasada ertelenmiş kriz havası var. Hem maliyet enflasyonu hem de bunun yanında talep enflasyonu bulunması da işleri biraz daha zorlaştırıyor. Mücadele her yerde olmalıdır. İyi bir para politikası ve kadro ile güven vererek, doğru makroekonomik adımlar ile başarı zamanla gelecektir. Daha önce yapıldı şimdi yine yapılabilir. Atılacak olan adımlar bilinmektedir. Sadece organize olmaya ihtiyacımız vardır.

Dıştan baktığınız zaman ne krizi? Soruları ortada, sanki de refah bir hayat var; her yer hareketli ama gelen artışlar, refah seviyesini artıran bir süreci ortaya koymuyor, çünkü artışlar devam ediyor ve TL her gün erimeye devam ediyor. Beklentiler de aslında geleceğe ışık tutuyor. Petrol ve doğalgaz bulma süreçleri, Lozan Anlaşması’nın 100. yılı doldu söylentileri, yurtdışından ve körfezden para gelecek bekleyin süreçleri her zaman devrede olacaktır. Önemli olan bunları yapabilmemiz haklarımızı uluslararası platforumlarda kazanmamızdır. Büyük bir genç nüfus ve potansiyel var. Özellikle bor madenlerinin dünya rezervlerinin %74 sahip, en çok rezervi elinde bulunduran ülke Türkiye'miz. Bunları mutlaka iyi değerlendirmemiz lazım. Yapacak çok iş var. Seçim sonrası sonuç ne olursa olsun ortak hedef ortak ve tüm bu üzerimizdeki toprağı atmak için çalışmalara yeniden başlamalıyız. Potansiyel çok büyük yeter ki bunları kullanalım.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Yrd. Doç. Dr. Şükrü UMARBEYLİ yazıları