Kıbrıs Postası’nda beş mutlu yıl

Bugün Kıbrıs Postası’ndaki beşinci yılımı tamamlıyorum. Özgürce ve mutlulukla. Geçen beş yılda tek bir kez ve tek bir sözcükle dahi engellenmeden. Onbinlerce okurlar, onbinlerce kez bu özgürlüğün sonucu yazılarla buluştuk. 

Özgürlük konusunun altını özellikle çizmek istedim. Çünkü bugün ne yazık ki gazetecilik paranın kölesi durumda. Halk, adalet, denetleme gibi medyanın temel argümanları eski bir masal gibi. Her yerde müdahale var. Haber, parayla silenler, ideoloji nedeniyle iyiyi asla göremeyen ve sadece eleştirenler, para ile haber yazanlar, doğruları toplumun yanlışları olanlar… 

Patronun ideolojisi, partinin ideolojisi, kişisel güç elde etme, kibir, kibir, kibir…

Bu nedenleri düşündüğümde, sahibinden yönetimine, yetkililerinden tüm çalışanlarına kada tüm Kıbrıs Postası’na tüm kalbimle teşekkür ederim.

*

Genel metodolojim ve kişisel felsefemin bir dışavurumu olarak çoğunlukla iyimser ve ümit dolu yazılar ya da içeriği düşündürecek felsefe yazılarla ile kültürel yazılar paylaşmayı tercih ettim bu güne kadar. Devamında da böyle olacak.

Ama inanın gündelik siyaset konuları yazmak ya da politik olaylara eleştiri getirmek ya da muhalif yazı yazmak ne kadar kolaysa, bu ülkede iyimser yazı yazmak bir o kadar zordur. 

Görürsünüz, duyarsınız, yaşarsınız ama buna rağmen içinizde tutar hiç o konularda yazmazsınız. Nedeni mi? Çünkü okuru düşünürsünüz. Bu kadar çok kişi hep aynı şekilde ve karamsarlık yaratan konuları yazarken okurun soluk almasını istemekten gelir bu tür içerik. 

Ülke giderek daha da cahilleşirken, yazanlar ve yazılanlar giderek daha da maddiyata ve kibire yeniliyorken gerçekten zorlanıyorum. Ama tüm zorlanmama karşın bunu yapabilmekten mutluyum. 

Hep daha güzel günlere…