Yeni "motivasyon" iyi bir yaşam için olsun

Cenevre sonrası için olumlu veya olumsuz yorum yapmak erken olabilir.

İlk defa garantörlerin de olduğu ve garantörlüğün de tartışıldığı bir toplantı gerçekleşti.

Bu tarihi bir gelişme ve fırsat, eğer ki yakınlaşma ve çözüme doğru olumlu bir irade varsa, sürecin devam etmesi önemli.

Şu bir gerçek;

Beklentiler yükseldi ve sonuç tatmin etmedi.

Kıbrıs Türk tarafı, sürecin olumlu ilerlemesi ve çözümün sağlanması için istekli olan taraftı.

Bunu tüm tarafların görmesi ve kabul etmesi gerek.

Türkiye Başbakanı Binali Yıldırım;

"AB, geçen sefer olduğu gibi işin kenarında durmamalıdır. 2004'teki işte bize kazık attılar. KKTC'ye kazık attılar. Aynı şeyi yapmayın. Türk tarafı, Rum tarafı birliğin aynı anda üyesi olacaksa, bu dörtlü özgürlükten taviz verilmemesi lazım. Türk tarafını AB'ye sokmuş oluyorsunuz. AB'ye girişin bir provasını Kıbrıs'ta başlatabiliriz. Yeterince güvenceyi de bir anlamda sağlamış olur."

"AB'ye girişi Kıbrıs'ta başlatabiliriz" önemli bir cümledir.

Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu;

"Garantörlük sistemi düzenlenerek korunsun. Çözüm anlaşması AB'nin değişmez birincil hukuku olsun. Türkiye vatandaşları, yeni Kıbrıs'ta AB vatandaşlarının 4 özgürlüğüne sahip olsun."

Yani Türkiye için Kıbrıs'ta çözüm bir yerde AB için bir kapı, bir başlangıç noktası.

Bunlar önemli mesajlar.

Söylediğim gibi daha erken ama ortaya bir sonuç, belirgin, sonuca götürecek bir yol haritası çıkmadı.

Cumhurbaşkanı Akıncı;

"Belirsizlik yok, tarih var, ucu açık değil, 18 Ocak tarihi var. 18 Ocak'ta başlayacak olan ve muhtemelen birkaç gün sürecek olan süreçten sonra ortak anlayış, yeniden bu bahsettiğim üst düzey konferansın toplanıp bunu sonuca götürmesidir."

Rum lider Anastasiadis;

"Uzmanların 18 Ocak'ta başlayacak olan çalışmalarıyla ilgili bir bitiş tarihi konusu değil" diyor.

Kısacası, Rum tarafı Kıbrıs konusunu komiteye havale etti.

Komiteye havale etmek, bizim memlekete göre değerlendirildiğinde, zamana oynamakla eş anlamlı.

Çözümsüzlüğün ve belirsizliğin devam etmesinden dolayı üzgünüm.

Kötü yönetim, keyfilik, partizanlık, adam kayırmacılık, hukuksuzluk, popülizm, ekonomik ve sosyal baskı, bizi çözüme ve çözümle birlikte bu çıkmazlardan kurtulma yönünde motive ediyor.

Çözüm olsun, ama devam eden, iyi yaşamak istediğimiz ve iyi yaşamayı hak ettiğimiz bir hayat var.

Bu hayatı, bu ülkede yaşayacağız, gidecek başka yerimiz yok.

O halde iyi yaşamın gerektirdiği eksiklikleri gidereceğiz.

Sil baştan, yeni ve farklı, eskisi gibi olmayacak, hayatı kolaylaştıran, kamu yönetimi, sağlık, eğitim, ekonomi, adil bir vergi sistemi, hesap veren siyasi yönetimler ve bürokrasi.

Aslında, yapacak çok işimiz var.

Bu saatten sonra farklı bir motivasyonla, bu enerji ile kendimiz için bir şeyler yapmalıyız.

Bir erken seçimle, halkın iradesi tekrardan ve yeni güvenle, Meclise yansıtılmalı.

İyi, profesyonel, siyasi hırs, entrika, makam, koltuk önceliğinden arınmış bir siyasi mekanizma ülke yönetimini sağlamalı.

Artık böyle gelmiş, böyle gitmemeli.