Afrika ve Doğuş Derya kullanıldılar

Yayın Tarihi: 24/01/18 07:00
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+

Üzgünüm, kaygılıyım.

İçimdeki duyguların tarifi yok, inanın anlatamam.

Ne ara böyle oldu, bu memleketi kaybedeli ne kadar oldu?

Bu tablo kimlerin hoşuna gidiyor, var mı mutlu olan?

Nasıl da anlatmıştı şair;

"Nasıl sevmiştim hepinizi,

Nasıl böyle oldu akıbetim?

Ve nasıl çöle döndü,

O benim gül-gülistan memleketim."

Mesaj açık, bu memleket, KKTC, Meclis, basın, sizin neyinize?

Korkutarak, sindirerek, bastırarak, tüm bunları hak görerek, hukuku, yasayı hiçe sayarak, mahalle baskısı yapmak.

Var mı mutlu olan, bu yaşananları onaylayan.

Şener Levent çok sevdiğim bir büyüğümdür.

Böyle bir zamanda, böyle bir yayın, ne yeri ne zamanıydı.

AFRİKA gazetesinin yayın politikası elbette kendine bağlıdır.

Daha önce de benzer yayınlar yapıldı.

Bunlar yeni veya gizli saklı değil.

Aynı şekilde CTP Milletvekili Doğuş Derya.

Onunda kişisel görüş, düşünce ve tavırları biliniyor.

Bunlar kimseyi ilgilendirmez, kabul eden, eleştiren, destekleyen veya karşıt olan mutlaka vardır.

Olmalıdır, normal olmayan, zaten olmamasıdır.

AFRİKA gazetesi ve Doğuş Derya çok hassas bir dönemde bam teline bastı.

Yanlış anlaşılmasın, kimsenin görüş ve düşüncelerine herhangi bir tavrım yoktur, olamaz.

Ama sonuçlara bakınca, durumun böyle olacağı, bu düşüncelerin, bu zamanda birilerine koz vereceği belliydi.

Nitekim bu fırsatı kaçırmadılar, eleştiri, protesto elbette olacak.

Ama şiddet asla, bunu tasvip etmek mümkün değil.

Bu olaylar, organize, daha önceden hazırlanmış, eminim bu bahaneler olmasa başkaları yaratılacaktı.

Burada AFRİKA ve Doğuş Derya kullanıldılar.

CTP bir koalisyon oluşumunun içinde, belki de bu olaylar bu oluşumu olumsuz etkileyecek.

Belki de bir amaç da dörtlü hükümet modelinin ortadan kaldırılmasıdır.

Bu olayları, bu oluşuma karşı olan bir kesim de kullandı.

AFRİKA ve Doğuş Derya bile bile bu kullanılmaya fırsat verdiler, bana yanlış gelen ve üzüldüğüm de budur.

Bunu görmemek mümkün değil.

Bir de tersten bakalım.

Bu nasıl bir kin ve öfkedir böyle.

Bunun milliyetçilikle, sağcılıkla ilgisi yok.

Karşıt düşüncesi olan insanlara bu nasıl nefret.

İki yanlış bir doğru eder mi, etmedi işte.

Kim kazandı şimdi, sadece provakatörler.

Bunun sonu yok, ya bu işe dur denecek, ya da bu ülke yaşanmaz bir halde sahipsiz kalacak.

Hadi görelim hukuk devletini.

Dağ yolunda yaşanan kazada arkadaşları ölen çocukların yaptığı eylemde aslan kesilen polis, neden dün ortada yoktu?

Neden tutuklama yapılmadı, polis müdürü neden hala istifa etmedi, görevden alınmadı?

Bunların üstü örtülür, radikal, emsal olacak kararlar ve önlemler alınmazsa bu iş çığrından çıkacak.

En kötüsü de şudur;

Bu olayların sorumluları hukuk karşısında hesap vermezse bu ülkenin bittiğinin resmidir.

Bir gazeteyi yerle bir edenleri, KKTC meclisininin damına çıkanları, meclisi basanları, nasıl bir süreçle, hukukla karşı karşıya getirecekler.

Endişeliyim, bir gazeteci, bir köşe yazarı, bir TV programcısı, sokakta bir insan, evde, iş yerinde, sokakta görüşünü söyleyen insanların hayat garantisi var mı?

Artık hiçbirimiz güvende değiliz.

Ve siyaset;

Ülke yönetmek lay lay lom değil işte.

Doğru dürüst bir nüfus ve vatandaşlık politikası yaratmamanın, her kesime şirin görünmenin, aman oy kaybetmeyim, tepki çekmeyeyim anlayışının, hukuku en başta kendi içinizde çalıştırmamanın ülkeyi getirdiği nokta.

Unutmayın, bugün gazeteleri, Meclis binasını hedef alanlar, yarın bir başka gazeteye ve sizlere de aynı davranışı yapabilir.

Bu bir kıvılcım olsun, bu ülkenin ihtiyaçlarını, devlet ağırlığı ve otoritesini düştü yerden kaldırın.

Ne kadar hazin, savaşı konuşan yok, kim ne dedi, ne söyledi diye herkes öfke kusuyor bulunduğu yerden.

Ölüm var işin içinde, ağlayan coğrafyalar var.

Gencecik insanlar namlunun ucunda, ama ne kadar gerçektir ki ateş düştüğü yeri yakıyor.

Bir kez daha ortaya çıkıyor ki;

Savaşın iyisi, barışın kötüsü olmaz.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Erçin ŞAHMARAN yazıları