Ne ekersen, onu biçersin

Yayın Tarihi: 21/05/18 07:00
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+
"Görev almak için her yolu denedi. Yurda döndüğü gün, işgal orduları İstanbul'daydı. Yaverine, "geldikleri gibi giderler" demişti. İstanbul da yapacak bir şey kalmamıştı. İngiliz istihbaratı, tehlikeli gördüğü için İstanbul'dan uzaklaştırılması gereken isimlerin listesini hazırlamıştı. Bu listede onun adı da vardı.

Karadeniz'deki olayları araştırmak üzere ordu müfettişi olarak görevlendirildi. Bu görevin amacı onu İstanbul'dan uzaklaştırmaktı. Onun içinse bir fırsat. Kendi, kendine "kafes açıldı" dedi. Son geceyi annesi ve kız kardeşi ile geçirdi. Hayatını ikiye bölen bir dönüm noktasıydı.

Mustafa Kemal, Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu. Anadolu'ya, Samsun'a çarenin kapılarını zorlamaya gidiyordu. İstanbul'dan uzaklaştıkça, meçhule gittiğini biliyordu. Yıllar sonra İstanbul'a döndüğünde, kurduğu Cumhuriyetin Cumhurbaşkanı olarak karşılanacaktı.

Mustafa Kemal'in Samsun'a çıkışı ve Kurtuluş Mücadelesi'ni başlatışı, Cumhuriyetin ilanından sonra 1938 tarihine kadar "Gazi Günü" adıyla Samsun'da yerel olarak kutlandı.

1938'de, 19 Mayıs'ın "Gençlik ve Spor Bayramı" olarak kanunlaşmasından sonra ise bu gösteriler de resmi bayram gününe alınmış, daha sonra kutlamalar 19 Mayıs Atatürk'ü Anma ve Gençlik ve Spor Bayramı adı altında gerçekleştirilmeye başlandı."

Böyle başladı bir kurtuluş, uzun, zorlu bir yürüyüş, yıllarca süren savaş.

Yeni, modern, çağdaş Türkiye Cumhuriyetinin temelleri, böyle atıldı.

Arka arkaya gelen devrimler, dünya üzerinde saygıyla anılan yeni devlet, yeni toplum.

Amaç, gençlere, gençliğe önem vermek, geleceği yönetecek, bilimle, ilimle, dünyayla yarışacak gençler yetiştirmek.

Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları 19 Mayıs'ta bir kez daha anıldı.

Bir kez daha yüz yıl önce verilen mücadelenin, yapılan devrimlerin önemi anlaşıldı.

Elbette gençliğin, gençlerin, geleceğin şekillenmesi, bir ülke, bir devlet için yeni nesillerin doğru ve dünya şartlarına göre yetiştirilmesi o ülke için yapılacak en kutsal görevdir.

Bu sebeple eğitim önemlidir, yazboz tahtası, her siyasetin manevra alanı olmamalıdır.

Her anlamdaki kaynağın, en verimli ve para hesabı yapılmadan eğitime ayrılması şarttır.

Hele devlet, eğitimden elini çekmemeli, özel sektördeki ticari amacın önüne geçmeli, alternatif tercih noktasından, eğitimde kaliteli tercih noktasına gelmelidir.

Ve gençler, bir eğitim döneminin sonuna gelirken, eğitim sadece okulda yapılan, derslerin işlendiği bir mecburiyet değildir.

Eğitim hayata yönelik "ne ekersen, onun biçersin" deyiminin sonuca gidişidir.

Okullar kapanıyor, gezin, eğlenin, ülkenizi tanıyın, hayatı öğrenin, yaz tatili dönemi bir meslekte çalışın.

Sinemaya gidin, spor yapın, deniz kenarında kamp kurun, kendiniz olun.

Ne istediğinize, yine siz karar verin.

Ülke şartları sizi ülkenizden uzaklaştırmasın.

Siyasetten uzak durmayın, aynılaşan, sizi kullanan, geleceğinizi hoyratça harcayan siyasetçilerden uzak durun.

Kimse sizin yerinize düşünmesin, karar vermesin, hayat sınırınızı belirlemesin.

Okuyun, araştırın, öğrenin, dünyayı takip edin.

Bunlar için her türlü imkânınız var.

Zaman çok hızlı, bir gün kendinizi bizim yerimizde bulacaksınız.

Kurtarıcı beklemeyin, kimseden medet ummayın, ne istediğinize siz karar verin.

Söylediğim gibi bugün ne ekerseniz, yarın onu biçeceksiniz.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Erçin ŞAHMARAN yazıları