Başbakan ve Sayıştaylığın görüş farkı siyasi mi?

Dome Hotel konusunda Başbakan Tufan Erhürman;

"2017'de bir yıllık kâr aktarımı 90 bin Euro oldu. Dome Hotel konusunda ihale gerekli mi, gereksiz mi konusunda Sayıştay'ın görüş verme yetkisi yoktur. Hukuki görüş verme yetkisi ise kesinlikle yoktur.

Sadece 2017 yılında devlete ait arazilerde 23 tane, hiç ihale yapılmadan dava konusu kiralama oldu.

Kamu İhale Yasası, 15 Kasım 2016'da yürürlüğe girdi. Devlet Emlak ve Malzeme Dairesi'nin kiralamalarının Kamu İhale Yasası altında ihale ile mi yapılması gerektiğini Başsavcılık'a sordum ve savcılık ise, Devlet Emlak Malzeme yapacaksa, bunun ihaleyle yapılması gerektiği konusunda görüş verdi.

Bugüne kadar bir tane kira sözleşmesi uzatması yoktur ki ihaleyle yapılsın. Bugüne kadar yapılan tüm kira sözleşmeleri ihaleyle uzatılmadı. Bundan yola çıkılması halinde Dome Hotel dâhil tüm kira sözleşmelerinde uygulama bu olacaktır."

Dome Hotel konusunda gelinmiş, uzlaşılmış, uygulanmaya karar verilmiş bir sonuç noktası yok.

Başbakan Erhürman mevcut şartlarda sözleşmeyi uzatmaktan yana olduklarını söyledi.

Benzer şekilde olan sözleşmelerin ihaleyle uzatılmadığının altını çizdi.

Ve Dome Hotelle ilgili olarak ihale ısrarının sebebini sorguladı.

Konuyla ilgili olarak görüş ve yorumlarını daha önce paylaştım.

Düşüncelerimde değişme veya farklılaşma yok.

Mevcut yönetimin hata veya eksiklikleri olmuş olabilir.

Esas mesele sözleşme değil mi, sözleşme şartları güncellenemez mi, gerekli denetim ve uygulamalar yapılmaz mı, engel mi var?

Çalışanların, çalıştıran, yöneten, hissedar olduğu bir sistemi her daim savunurum, savunacağım.

Başbakan Erhürman'ın yazımın girişinde paylaştığım açıklamalarında önemli bir nokta daha var.

Başbakan diyor ki;

"Dome Hotel konusunda ihale gerekli mi, gereksiz mi konusunda Sayıştay'ın görüş verme yetkisi yoktur. Hukuki görüş verme yetkisi ise kesinlikle yoktur."

Bu açıklamalardan birkaç gün sonra Sayıştay Başkanı Osman Korahan yazılı bir açıklama yaptı.

Sayıştay Başkanı Korahan, Başbakanın konuyla ilgili açıklamalarına cevap verdi.

"Sayıştay, Vakıflar Örgütü ve Din İşleri Dairesi'nin sözleşme süresi sona eren Dome Hotel'i tasarrufuna alarak, yasa kurallarına uygun olarak kiralaması gerektiğini kaydetti."

Sayıştay Başkanı Korahan;

"İnceleme sonuçları ve yukarıda belirtilen görüş doğrultusunda tarafımızca Vakıflar Örgütü ve Din İşleri Dairesi'ne verilen cevapta özetle, Daire'nin Dome Hotel'i süresi biten sözleşme gereği tasarrufuna alması gerektiği ve 20/2016 sayılı Kamu ihale Yasası kapsamında olan Vakıflar Örgütü ve Din İşleri Dairesi'nin Dome Hotel'i anılan yasa kurallarına uygun olarak kiralaması gerektiği belirtilmiştir.

Sayıştay Başkanlığınca yasalar ile toplum menfaati gözetilerek verilen görüş üzerinden, Sayıştay'ın yetkilerinin tartışmaya açılmasının, kamu mali yönetiminde usulsüzlüklerin önüne geçmek, şeffaflık ve hesap verebilirliği artırmak için yürüttükleri denetimlere zarar verecektir."

Sayıştay'ın görevlerine bakıldığı zaman;

"Sayıştay mali denetim yapmaya yetkili olduğu alanlarda hesap verme sorumluluğu çerçevesinde kamu kaynaklarının verimli, etkin ve tutumlu kullanılıp kullanılmadığını da denetler. "

Buradan yola çıkarak, Sayıştay mali kaynağın kontrolünü, kurumların zarara uğratılıp, uğratılmadığını, gelirin olması gerektiği şekilde sağlanıp, sağlanmadığını da denetler.

Yani Dome otelin yönetilmesinde hata varsa, daha fazla gelir sağlanabilecekken, sağlanmadığı da Sayıştayın konusudur.

Sayın Başbakanın bunu bilmemesi mümkün mü?

Sayıştaylığın, güvenlik ve güvenirlik endişesini, sadece Dome Hotel üzerinden sorgulaması manidar değil mi?

Dome Hotel özelinde, Başbakan Erhürman ve Sayıştay Başkanı Korahan arasında ki görüş farkı, yetkisel mi, siyasi mi?

Kurumlar arası, yetki ve görevler açısından bir sorgulamaya sebebiyet verilmesi, kurumsal güveni zedeler.

Kaldı ki adı geçen kurumlar, zaten güven ve siyasi tarafsızlık açısından çok da iyi yerlerde değil.

Konu uzatıldıkça, taraflar artıyor, görüşler genişliyor, sonuca ulaşmaksa zorlaşıyor.