"Kamu yasası, Anayasa mahkemesinden döner"

Yayın Tarihi: 25/02/19 07:00
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+
Kurulan yapı tamamen, siyasi iktidarların devamını sağlamak için kuruldu.

Önce mal, mülk, kamusal menfaatler, sonra devlet kaynakları siyasi iktidarların devamı için malzeme yapıldı.

İstihdam, makam, mevki, yöneticilik, sadece iktidar partilerine yakınlıkla belirlendi.

Çalışan, çalışmayan, hak eden, etmeyen, sadece parti rozetine göre değer buldu.

Sonuç olarak en büyük başarısızlığımız ortaya çıktı.

Kamu yapılanması, kamu yönetimi, en büyük suiistimaller, görevi kötüye kullanmalar, adaletsiz icraatlar, hepsi kamu sektöründe yaşandı, yaşanmaya da devam ediyor.

Kamu kaynakları, düzeni, kimi zaman siyasi partiler, kimi zaman şahıslar için kurban edildi.

Bundan fayda sağlayanlar her zaman, fayda sağlamayı umanlar da zaman zaman şikâyet etti, sıranın kendisine gelmesini bekledi.

Kamu çöktü, geri kaldı, yürümüyor, köhne, vatandaş, toplum, devlet odaklı değil.

Üst kademe yöneticileri, kendini geliştirmiyor, sorumluluk almıyor, liyakat yok, cesaret, irade yok, sadece günü kurtarma, suya sabuna dokunmama var.

Acı ama gerçek, en büyük başarısızlığımız, kamu yönetimindeki yapamadıklarımız.

Zaten bunu çıkardık mı, geriye bir şey de kalmıyor, koca bir fiyasko.

Yeni bir düzenleme, bir öneri "Kamu reformu" olarak adlandırılan bir adım, yılların sorunlarına, tıkanmışlığa çare olur mu?

Hangi konuda olursa olsun, her adıma değişim odaklı olarak olumlu bakarım.

Yapılmak istenenle, amacı kıyaslarım, evet, önemli olan amaçtır.

Peki, kamu reformu çalışmasında amaç nedir?

Öncelikle buna cevap vermek gerek.

Kamu düzenine ne getirecek, siyasallaşmamış bir kamu yönetimi yolunda gerçekten reformu sağlayacak mı?

Yoksa kamuda siyasi etkinlik devam edip, sadece kamu çalışanlarının hakları mı budanacak.

Konu gündemde tartışma aşamasında, sendikalar karşı tarafta.

Tüm kesimlerin kabullenmesi elbette beklenen değil, mutlaka bir şeylere dokunmak gerek, aksi zaten anlamlı olmaz.

Pazartesi geceleri ADA TV de yayınlanan programımda, eski tarım Bakanı Sami Dayıoğlu, hukukçular Yalçın Cemal ve Orhan Arsal ile "kamu reformu yasa tasarısını" tartıştık.

Programdan öne çıkan bölümler şöyle;

Eski Tarım Bakanı Sami Dayıoğlu;

" Kamu reformu yasa tasarısı yaklaşık 140 sayfa. Eski ve yeni yasayı karşılaştırarak en doğru fikir ortaya çıkabilir. Etkinlik siyasilerin eline mi verilecek? Sorun bu. En önemli sorun üçlü kararname, bunun tamamen kaldırılması gerek.

Halkın vergileri ile bir müsteşar ordusu yaratıldı, çoğu dışarıda. Çok iyi bürokratlarımız varken, tamamen boş olanlar da var. Sebep ise liyakata dayalı olunmaması. Önemli bir başka konu ise kamu hizmeti komisyonunun pozisyonu ne olacak. Daha etkili mi, yoksa tamamen etkisizleştirilecek mi? Mesele bu."

Hukukçu Orhan Arsal;

" Hükümet daha önce yaptığı yasal bir değişiklikle müsteşarlığı kaldırmıştı. Atanan kişi daha sonra eski görevine dönüyor. Yeni tasarı çok detaylı, umarım aceleye gelmez. İyi bir yasa halka fayda sağlayabilecekken, çok fazla zarar da verebilir. Üçlü kararname kaldırılmadı. Hukuk mantık ve adalettir. Hiç kimse, hiç kimsenin bir sözü ile ne görevden alınmalı, ne de atanmalı.

Daraltıldı deniyor, ama yine üçlü kararname ile atanma ve görevden alma var. Kamu yasası sadece makyajlanmış. Olması gereken, hak, hukuk, adalet ve eşitliğin sağlanmasıdır. Ama bu yasa da kamu hizmetinden, siyaseti ayırmıyor. Siyaset, kamu hizmetinin içindeyse, amaç verimlilik değildir. Yasalar deneme, yanılma yöntemiyle yapılmaz. Hukuku, siyasete alet etmeyin. Bu yasa bu haliyle anayasaya aykırıdır. Ve anayasa mahkemesinden dönecektir."

Hukukçu Yalçın Cemal;

" Yeni bir kamu yasasına ihtiyaç yok. Eski yasa düzenlenerek günümüze uyarlanabilirdi. Kamu ile ilgili üç yasa olur. Genel kamu çalışanları yasası, işin içinde olmayan, eğitimi farklı alanlarda olan insanlar, farklı görevlere getirildi. Mevcut yasa bile amacına uygun kullanılmadı. Denetim yapamayan idare yasayı mı değiştirecek? Siyaset suiistimalleri engellemek için yasa değiştiriyor, denetleme yapsana.

Başka ülkelerde yasa değişiklikleri yıllarca tartışılır. Hükümet bu yasa değişikliğini acele acele getirdi. Bu yasa tüm kamu çalışanlarını bir çatı altına alıyor. Siyasi kamu çalışanları, yani milletvekilleri için uygulanan yasaya neden dokunulmuyor? Üst kademe yöneticiliğine atanan bir kamu çalışanı bir süre bu görevde hizmet verecek. Daha sonra başka yönetim bu görevliyi eski yerine yollayacak. Bu şartlarda bu görevi kim kabul eder ki. Acele edilmesin, kaş yapayım derken, göz çıkarılmasın."
#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Erçin ŞAHMARAN yazıları