Tutankamon'un laneti...

Eskiden, çok eskiden, Tanrı daha çocukken, Kıbrıs'ın kuzeyinde yaşayan çocukların bilgi kaynağı ansiklopedilerdi.

Hatırlarım da, özellikle bir ansiklopedi seti benim hafızamda çok yer bırakmıştır.

9 ciltlik, 20. Yüzyılın Kitapları (Altın Bilgi) adlı seti baştan sona ezberlediğimi anımsıyorum.

"Bugün ne oldu?", "Kim kimdir?", "Nasıl Yaşarladı?" gibi ciltleri olan setin hayatıma kattığı anlamı bugün düşünüyorum da, neler neler aklımda kalmış.

Makalenin konusu da aslında oradan kalma ünlü bir firavunun hikayesi...

1 Kasım 1922'de, Mısır'ın ünlü Krallar Vadisi'nde o güne kadar yağmalanmadan bulunmuş tek firavun mezarının hikayesini işte o ansiklopedilerden öğrendim.

Mısır Hanedanı'nın 18. firavunu olmaktan başka hiçbir numarası olmayan Tutankamon, Mısır'a tek tanrılı dini getiren 4.Amenetop'un oğludur.

18 yaşında firavun olan ve 19 yaşındayken aniden hayatını kaybeden genç adamın ölüm sebebi kimi tarihçilere göre suikast, kimilerine göre ise hastalıktandır.

Ancak onu esas ünlü eden şey, firavunluğu değil, mezarının bulunmasıyla birlikte ortaya çıkan ünlü lanetidir.

İngilizlerin efsane arkeoloğu Howard Carter tarafından tamamen tesadüf eseri bulunan Tutankamon'un mezarı ve bulunduğu oda içinden çıkan hazinenin değeri paha biçilmez niteliktedir.

Dahası, her santimetresi mezar soyguncuları ya da arkeologlar tarafından talan edilen Krallar Vadisi'nde hiç dokunulmadan bulunması şaşırtıcıdır.

Ünlü Indiana Jones dizilerine de konu olan Tutankamon'un balmumu mumyası ise lahitin içinde bozulmadan durmaktadır.

Ama lanet ortaya çıkmak için çok beklemez.

Daha o gün, Carter'in, Kahire'de bulunan evinden içeri giren bir kobra yılanı, onun en sevdiği uğurlu kanarya kuşunu yer. Bu çok garip bir olaydır zira kobra, firavunların simge hayvanlarından birisidir.

Bir başlangıç olarak kabul edilen bu olay, mezarlığın bulunmasından birkaç hafta sonra kazıların finansal desteğini sağlayan İngiliz Lordu Carnavron'u da vurur.

Kan zehirlenmesi geçiren Lord kısa bir süre sonra vefat eder ve yanında eş zamanlı olarak hastalanan susie'yi de birlikte götürdü.

Lord Carnavron'un cenazesine katılmak için Mısır'a gelen ve firavunun mezarını görmeye gittikten 12 saat sonra yüksek ateşten ölen arkadaşının ardından, Lord'un kardeşi de kısa süre sonra birdenbire kör olur.

Ardından Carter'in yardımcıları ile mezarda çalışan bazı normal işçiler, kısa süreler içerisinde garip hastalıklara kapılarak hayata veda ederler. Böylece firavunun laneti dedikoduları iyice ayyuka çıkar.

Elbette Carter'in kendisi de lanetten kurtulamaz, 1939'da ender görülen bir kanser yüzünden ölür. Cenazesine birkaç kişi katılır.

Arada, hazinenin parçalarında garip ve bilinmeyen bir virüs olduğu, bunun da ölümlere yol açtığı iddiası ortaya atılır. Dünyanın en önemli uzmanlarının çalışmalarından hiçbir sonuç alınmaz. Tutankamon ve hazinesi biyolojik olarak hiçbir tehlike arz etmemektedir.

Bu bilinmezlik, lanetin ve Tutankamon'un daha da ünlenmesine yol açar, sergilendiği her yere turist akını başlar.

Uzun süre Mısır'da sergilenen kalıntılar, 1970'lerde Londra ve New York'ta da sergilenir ve tahmin edeceğiniz üzere, sergiyi ziyaret edenler arasından peş peşe ölümler yaşanır.

Bunun üzerine bir açıklama yapmayı görev bilen zamanın Mısır eski Eserler Bölümü Müdürü Dr. Gamaleddin Mehrez, kesinlikle lanete inanılmaması gerektiğini, böyle bir şeyin söz konusu olamayacağını söyler.

Ancak kader ağlarını ölmüştür. Bu sözlerinden sadece 4 hafta sonra Mehrez de hayata veda eder.

Kimi kaynaklara göre binlerce, kimi kaynaklara göre daha da fazla kişinin Tutankamon'un laneti yüzünden öldüğü iddia edilmesine rağmen bu konuda kesin bir kaynak yoktur.

Bu konuda en ciddi çalışmayı yapan British Medical Journal dergisi ise, Carter ile birlikte mezarı açan ve içine bakan 44 kişi arasında ölüm oranlarının normal şekilde olduğunu açıklar.

Buna rağmen lanet popülaritesini korumakta ve her yıl binlerce insanın ürperti ile ziyaret ettiği en ünlü firavun mezarı olmaya devam etmektedir.

İşte İngiltere-Londra'da bulunan ünlü Saatchi Galeri'de bugünden itibaren izlenceye açılacak olan Tutankamon sergisi, 150'den fazla paha biçilmez parçasıyla cesur ziyaretçilerini bekliyor.

Şahsen, mezarın kapısında yazan şu cümleyi görünce, gitmeye cesaret eder miydim, bilemiyorum…

"Firavunun mezarına her kim dokunursa ölümün kanatları onu saracaktır…"