Büyülü bir şehir: Madrid!

Yayın Tarihi: 11/04/24 12:05
okuma süresi: 5 dak.

Creative Skills Europe’un düzenlediği ‘yaratıcı yazarlık’ etkinliği için üç günlüğüne Madrid’teyiz. Ben de bu vesileyle ilk kez İspanya toprağına basmış bulunuyorum.

Kıbrıs’ın o kendine has delirtici gündeminin iki üç gün de olsa dışına düşmek müthiş keyifli bir durum. Madrid de öyle.

İnanılmaz temiz, düzenli, kültür ve tarihin ahenk içinde buluştuğu büyülü bir yer…

Ayrıca akıllı bir şehir. Mesela metro sistemi. İspanyollar bu metro işini pek bir iyi çözmüşler. Sistemi bir aptala anlatır gibi kurmuşlar. Kaybolmanız neredeyse imkansız bir şey. Her yerde uyarıcı levhalar var ve özel bir çaba harcasanız bile kaybolmayı başaramıyorsunuz.

Dün 15 kilometre yol yürüyüp bugün ayakları yokmuş gibi uyanan ben bile kaybolmayı başaramadım. Diğer yandan Madrid çok kozmopolit bir şehir.

İspanya bildiğiniz gibi 15.yüzyıldan sonra denizlerde hakimiyet kurup dünyanın bir çok yerini sömürgeleştiren bir ülke. Bu sömürgeci zihniyet Madrid sokaklarındaki insan tipine de doğal etki yapmış. Güney Amerika kökenli çok sayıda insan var. Peru, Arjantin, Paraguay derken Karayiplere kadar uzanan profiller de mecvut.  Afrika kökenli insan sayısı da hayli fazla. Bir ara İtalya ve Yunanistan’la birlikte AB’nin çürük yumurtalarından sayılan ve hayli sarsıntı geçiren İspanyol ekonomisi de artık düze çıkmış durumda. Sokakları müthiş canlı ve tıkır tıkır işleyen bir sistemleri var.

Ve dediğim gibi Madrid, kültür ve tarihin moderniteyle birleşmesinden ortaya çıkan çok keyifli bir başkent.

Tabii Madrid deyince dünya futbolunun devi Real Madrid’i de anmadan geçemiyorum. Kaldığım otel efsanevi Santiago Barnebau’nun çok yakınında. Henüz ziyaret etmedim ama planlarım arasında. Gerçi çoğu insan Real’i faşist Franco ile özdeşleştirdiği için sevmez fakat benim gibi çocukluğu Hugo Sanchez,  Burtagueno gibi efsanevi isimlerle geçen birisi için kulübün anlamı büyük. Bunun dışında kentteki Barcelona nefreti de çok belirgin. Öyle ki akşam otelde Paris-Barca maçının son yarım saatini izledim. Tüm otel barı Paris’i tutuyordu. Ben bile!

Bu arada Futbol dışında sanatın da başkenti olan Madrid’te çok önemli müzeler var. Bunların başında gelen Prenses Sofia müzesi de bunlardan biri. Dün ziyaret etme şerefine nail oldum. Ve tabii dünya tarihinin belki de Mona Lisa ile birlikte en meşhur sanat eseri sayılan Guernica’yı da yakından görme zevkini tattım. Ünlü İspanyol ressam Pablo Picasso’nun 1937 yılında yaptığı bu muhteşem eser, İspanya İç Savaşı sırasında, 26 Nisan 1937’de Franco’dan yana savaşa giren ve Guernica kentini bombalayan Nazi savaş uçaklarının yarattığı yıkımı anlatıyor. Önünde durup ağlanacak kadar muhteşem bir yapıt. Sanat hakkında ahkam kesecek yetkim olmadığını biliyorum. Ama tablonun karşısında durup ona bakmak cidden içinizde sanatsal fırtınalar yaratıyor.

Tek o mu? Hayatımda ilk kez bir Salvador Dali tablosunun önünde durdum. Penceredeki kadın…Deli dahi diye anılan Dali’nin bu müthiş eserine bakarken yine içime acayip duygular hakimdi.

Öte yandan müze İspanya İç Savaşının anlatıldığı müthiş eserlerle dolu. Mesela o döneme ait İspanyol anarşistlerin afişleri, No Passaran ve Viva la Libertad! Müthiş! Bu arada müze derken öyle basit bir şey sanmayın. Müzenin kendisi de dev bir sanat eseri gibi. Her yer buram buram tarih ve kültür kokuyor! Kısmetse bir diğer önemli müze Prado’ya da gitmeyi düşünüyorum. Ha bu arada müzeye girerken fiyat listesinde ‘ayrıcalıklılar’ kısmında ‘press’ yazdığını görünce, çıkarıp bizim basın kartını gösterdim. Kartı alıp bakan görevli ‘hoş geldiniz, basına ücret almıyoruz’ deyince de şaşırdım. 12 euro çok bir para değildi belki ama çıkışta bizim basınınız adına 4 avrodan 3 tane bira çakmamı da beleşe getirdi.

Biralar güzeldi neme lazım…

Ne demişler?

“Once a Madrista, always a Madrista…”

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Ulaş BARIŞ yazıları