Spor, politika, Rio

Yayın Tarihi: 04/09/16 08:00
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+

Bir Yaz daha hızla gelip geçti. Hüzün ayı Eylül başladı bile. 7 oldu mu hava kararmaya başlıyor.

"Akşam oldu, hüzünlendim ben yine" şarkısı geliyor hep aklıma bu saatlerde.

Bir ay kadar sonra battaniyelerimize sarılıp yaz aylarının o tadına doyum olmaz güzel anılarını anımsayacağız, dudaklarımızda beliren acı bir gülümseyişle.

Geçen haftaki yazımda bazı Yaz olaylarına fazla yorum yapmadan yüzeysel olarak değindim. Bu hafta sıra sporda.

Avrupa Futbol Şampiyonası doğrusu bana pek zevk vermedi. Şampiyonadan hangi ülkenin zaferle çıktığını anımsamakta zorlandım.

Sıradan bir insanın 10 yıllık kazancını bir haftada cepleyen şımarık futbolcuların sergilediği futbol beni hiç tatmin etmedi.

Beni daha çok heyecanlandıran Rio Olimpiyatları oldu.

Olimpiyatlardan bahsederken bu önemli olayın sadece sportif yönüne değinmek olmaz. Bunun bir de sosyo-politik tartışması var. Özellikle Brezilya gibi bir ülke ev sahipliği için seçilirse.

Tarih boyunca Olimpiyatlar her zaman hükümetler tarafından politik malzeme olarak kullanıldı.

Örneğin, Münih 1974, Moskova 1980, Los Angeles 1984, Beijing 2008 ve 2014 Sochi (Kış Olimpiyatları), direkt olarak siyasetin etkisi altında gerçekleşti.

Münih'te İsrailli sporcular bir Filistin terörist örgütünün kurbanı olmuştu.

Brezilya da 2008 yılında Çin'in yaptığı gibi Olimpiyatları kullanarak dünyaya olumlu bir mesaj göndermek istedi.

Ancak giderek kötüleşen ekonomi, Cumhurbaşkanı Dilma Rousseff'in görevinden alınması, yolsuzluk olayları, ülkenin sosyal sorunları buna imkan tanımadı.

Brezilya, insan hakları ihlallerinin en fazla görüldüğü ülkelerden. Orada polis keyfi olarak halkı kurşunlar. Bunlar arasında sokak çocuklarının sayısı oldukça yüksektir.

Polis nezaretinde öldürülenlerin yüzde 77si siyahlardan oluşur. Irkçılığın ülkedeki korkunç boyutunun bir göstergesi.

Xingu Nehri üzerinde 50 yıldan beri planlanan ve 2011 yılında inşa edilmeye başlanan Belo Monte Barajı hala bölge halkı için büyük sorunlar yaratmaya devam ediyor. Baraj yeryüzünün en önemli eko sistemlerinden birini oluşturan Amazon Ormanı bölgelerinden Para eyaletinde yer almakta.

Baraj yüzünden Brezilyanın gerçek yerlilerinden oluşan 20bin kişi evlerini, işlerini, geçim kaynaklarını kaybetmiş bulunuyor. Baraj rezervuarı 500 kilometre karelik bir alanı kapsıyor. Şikago şehri büyüklüğündeki alan önemli çiftlik ve orman arazilerini içine aldı.

Rio Olimpiyat oyunları esnasında ve daha önce Brezilya halkının tepkisi yukarıda belirttiğim nedenlerdendi. Bunlar sadece bu nedenlerin küçük bir kısmı.

Rio'nun aklımdan çıkmayacak bir sahnesi, ilk kez bir Olimpiyat oyununa katılmasına olanak sağlanan 'Göçmen Takımı'nın ünlü Marakana Stadyumuna girerken müthiş bir tezahüratla karşılanışı idi.

Süriye, Güney Sudan, Etiyopya ve Demokratik Kongo Cumhuriyetinden seçilen 10 sporcu, dünyanın en can alıcı bir yarasını Olimpiyatları kullanarak bir kez daha gözler önüne serdi.

Aynı zamanda bu önemli olay giderek kaybolan Olimpiyat ruhunu bizlere yeniden hatırlatmış oldu.

Göçmen Takımın hiç madalya kazanmaması önemsiz bir detay.

Brezilya halkının karşılaştığı sorunları istemeden bir kenara iterek Rio Olimpiyatlarının doyasıya tadını çıkardığımı itiraf etmeliyim.

Büyük bir zevkle özellikle basketbol, voleybol, atletizm, badminton, halter, masa tenisi, jimnastik, yüzme ve yüksek atlama yarışmalarını izledim. Sporculara büyük bir hayranlık duymamak elde değil.

Birleşik Krallık müthiş bir başarı kaydederken Türkiye gibi büyük bir nüfusa sahip bir ülkenin çok az sayıda madalya kazanmasını büyük bir başarısızlık olarak nitelemek gerekir. O ülkede spor ve sporculara yeterince önem verilmiyor demek ki.

Ayrıca dikkatimi çeken başka bir konu, TRT Televizyonunda Türkiye takım veya sporcularının yarışmalarını aktaran spikerlerin aşırı kötü anlatımları oldu.

Dini bir tören mi, spor mu anlattıklarını anlayamadım. Üstelik her fırsatta siyasetçileri, özellikle Cumhurbaşkanını göklere çıkarmaları da mide bulandıran bir unsurdu.

Şimdiden Tokyo Olimpiyatlarını iple çekiyorum.

Tüm okurlara spor dolu nice günler dilerim.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Ertanç HİDAYETTİN yazıları