Kooperatifler sahip çıkmalı

Yayın Tarihi: 27/06/12 08:20
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+

"İyi yönetim olmazsa, kurum iyi yönetilmez ve üretim kapasitesi düşürülürse işçinizi ödeyemezsiniz. Kapasite, dolayısı ile üretim ve karşılığında gelir düşerse ki bunlar kötü yönetilme ile ilgilidir, çarkınızı döndüremezsiniz. Bizim bulunduğumuz piyasada korumacılık yok. Bu kurum 1958 de kuruldu. Piyasada belli bir yerimiz vardı ki hala daha var. Ama yaptığımız üretimde hem yerli hem de yabancı piyasadan birçok rakibimiz var.

Maaşlar konusu çok abartılıyor. Öyle yüksek maaşlarımız yok. Mesela; 130 tane işçimizin maaşları 1450 TL den başlayıp, 2700 TL ye kadar çıkar yıllarına göre. Üst düzey 36 yöneticimizin 2500 den 4500 kadar çıkar. Özel sektör bizi desteklemez çünkü bizi rakip görür. Ama burasını bir başkasının alıp işletmeye başlamasından da korkarlar".
30.05.2012 tarihli yazımın bir bölümü Koop-Sen Başkanı Sayın Mehmet Ali Güröz'ün bu cümlelerinden oluşmuştu. Yazımın başlığı "Maaşlar konusu abartılıyor" idi. Konu ise Koop- Süt de örgütlü sendika olan Koop-Sen'in grev ve eylemleriydi. Hatırlanacağı gibi uzun bir süre Koop-Süt çalışanları maaşlarını alamamışlardı. Grev ve eylemler sonucunda Nisan ayı maaşları ödenmiş, Mayıs ayı maaşlarının ise en geç 15 Haziranda ödeneceği taahhüt edilmiş ve eylem sonlandırılmıştı. Daha sonra "Koop-Süt özüne dönecek." diye bir açıklama yapıldı. Bu şüphesiz olumlu bir gelişmeydi.

Peki, o günden bugüne ne değişti? Olumlu veya olumsuz bir ilerleme var mı? İşte bu sorulara cevap bulabilmek için Koop-Sen Başkanı Sayın Mehmet Ali Güröz'le konuştum. Önce telefonda kısa bir irtibatımız oldu. Daha sonra Koop-Sen'in Yenişehir'deki binasında bir araya geldik.

"Grevden sonra yönetim kuruluyla oturup konuştuk. Mayıs ayı maaşlarda taahhüt edildiği gibi ödendi. Hisseler kooperatiflere satılacak. Bu hisseler özele satılacağına elbette kooperatiflere satılsın. Ve artık bankanın değil, kooperatiflerin malı olsun. Bankanın da bir temsilcisi olsun. Daha önceleri siyasilerin atadığı yönetici, banka tarafından kurumun başına atanırdı. Hisse sayısı yüz elliye çıkarıldı. Her bir hissenin bedeli yüz bin TL'dir. Elli bin TL'de giriş bedeli olacak. Her kooperatif yüz bin TL'den üç hisse alacak. Giriş parasıyla üç yüz elli bin TL yapar. Ondan sonra genel kurul olacak yönetici atanacak. Mağusa ve İskele kooperatiflerini çağırdılar. Ama üç yüz elli bin TL miktarını verebilecek kooperatif sayısı az. Biz kooperatifçilikte en üst makam olan mukayyitlik ile görüştük. Çünkü talepler var. Ama bu maddi gücümüz yok diyenler oldu. İlk etapta bu fiyatların altına inemeyiz denildi. Biz devreye girdik ve ikna ettik. Tek hisse yüz bin TL ve yirmi bin de giriş ücreti yüz bin TL fiyat belirlendi. En geç önümüzdeki ayın on beşinde tüm kooperatiflerin çağrılacağı bir toplantı yapılacak. Kooperatiflerin önüne raporlar hazırlanıp, sunulacak ve talip olmaları istenecek. Ortada yanlış olan bir şey yok aslında, tek yanlışlık ortak olanlar tekrar ortak olacak. Bu yol kötünün iyisidir.

Diğer sendikalar bizi eleştiriyorlar. Direnmedik diye. Ama onların çalışanları devlet memurudurlar. Günün sonunda çalışanların başına bir şey gelirse, bir şekilde mağduriyetleri giderilecek. Ama bizim devletle hiçbir bağımız yok. Tek bağ atanan yönetici. Bu bağlamda biz kendi yağımızla kendi ciğerimizi kavuran, finansal olarak bağımsız, devletin hiçbir katkısının olmadığı, üretim yapan bir kurumuz. Biz grev yaparken bile temkinli olmaya mecburduk. Çünkü sonunda zararı bize olacaktı. Yani teslim olmadık. Şimdi istediğimiz, takip ettiğimiz hisselerin kooperatiflere devredilmesidir. Geldiğimiz nokta eğer kooperatifler hisseleri alırsa, bunu başarırsak ikinci adım kooperatif merkez bankasıdır. Kooperatifler biz bunda başarılı olduk, bize malımızı verin diyecekler. Alsınlar, ortak olsunlar, yönetsinler bizde sendika olarak elimizi taşın altına koymaya hazırız. Biz bu fabrikayı yaşatmaya mecburuz. Bizim pazarlamada ciddi sorunlarımız var ve %40 Pazar payımızı kaybettik. Bu kayıp yapılan yönetsel hatalardan dolayı meydana geldi. Bu noktada bizi üzen pazarlama konusunda ciddi adımların henüz atılmamış olmasıdır. Şu an ağırda olsa atılan adımlar var. Fakat söylediğim gibi, bu geçiş döneminden sonra ne yapılacak özellikle ve özellikle pazarlama konusu nasıl çözülecek belirsiz, bu en önemli sorun. Bizim bayilerimiz vardı. Bize katkıları önemliydi. Yanlış stratejiyle onlarda uzaklaştırıldı. Bu pazarlama ağını kurabilsek bir ayda satışlarımız %20 artar. Çalışanlar arasında siyasi tercihlere göre ayırımcılıklar yapıldı. Çalışanların görev yerleri değişti. Sonuçta yetenekli, uzman çalışanlarımız olmasına rağmen personelimizi verimli kullanamadık".

Görünen o ki sorunlar aşılmaya çalışılıyor. Bu noktada en önemli görev Kooperatiflere düşüyor. O kooperatifçilik ruhunu yeniden canlandırmalı ve kazanmalılar. Mutlaka Koop-Süt'e sahip çıkılmalı. Bunun yolu da hisselerin satın alınması, kooperatiflerin kendi kurumlarını kendilerinin yönetmesi.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Erçin ŞAHMARAN yazıları