Sosyal medya
Océane Paris’e bir saat uzaklıktaki Egly kasabasında yaşayan 18 yaşında genç bir kadındı.
Egly işsizlik oranının çok yüksek olduğu bölgenin çok yoksul bir kenti idi.
Sosyal medya grubu Twitter’in bir kolu olan Periscope üzerinden sık sık yayın yapar ve sosyal, toplumsal aksaklıklar üzerine hissettiklerini takipçileri ile paylaşırdı.
Takipçilerinden gelen bir soruya cevap olarak yarı Polonya’lı yarı Türk olduğunu söylemişti.
Çok mutsuz bir yaşam sürdüğü paylaşımlarından anlaşılan genç kadın, 10 Mayıs 2016 tarihinde şöyle bir mesaj paylaştı:
“Birazdan paylaşacağım videonun amacı kişileri uyandırmak, beyinlerini açmaktır. Vereceğim mesaj ne kadar şok edici olsa da onun paylaşılmasını isterim”.
Bu mesajdan sonra saat 4.00 de ekrana gelerek başka bir mesaj yayınladı ve birkaç ay önce erkek arkadaşı tarafından kendisine tecavüz edildiğini ve kötü bir şekilde dövüldüğünü söyledi, onun ismini adresini ve kendisine nasıl ulaşabileceğinin detaylarını verdi.
Océane’ın yayını binlerce kişi tarafından izlenmeye başlandı. Herkes yorum yapmaya başladı. Yorumların bazıları empati yüklü ama birçokları da agresif, rencide edici, cinsiyetçi niteliğinde idi.
Genç kadın evinden 4.30dan hemen önce ayrıldı ve çok yakın olan Egly tren istasyonuna doğru yürümeye başladı. Bu arada canlı yayını devam ediyordu.
Yayını takip edenlerin bazıları telaş içinde genç kadını girişmek üzere olduğu şeyden vaz geçirmeye çalışırken diğerleri onu trenin önüne atlamaya teşvik etmekteydi.
Tam 4.29da Paris’e gitmekte olan tren Océane ’a çarptı.
Cansız bedenin yanına savrulan cep telefonu lensin üzerine düştüğünden görüntü yoktu ama mikrofondan yorumlar hala duyulabiliyordu.
Guardian Gazetesi muhabiri Rana Dasgupta “İlk Sosyal Medya İntiharı” başlıklı uzun yazısında olayla ilgili geniş bilgi verir. https://www.theguardian.com/news/2017/aug/29/the-first-social-media-suicide
***
Birkaç yıl önce bir seminerde “İntiharlar ve medyanın etkileri” konulu yaptığım konuşmaya yukarıdaki örnekle başlamıştım. Köşe yazımı yazmak için oturduğumda İnternette bir araştırma yaparken başka bir örneğe rastladım.
“25 yaşındaki Luo Xiaomao Maozi, TikTok'un Çin versiyonu olan Douyin'de yaptığı canlı yayın sırasında intihar etti”, diyor yazının alt başlığı.
Yazı, genç kadının son zamanlarda devamlı olarak depresyondan bahseden paylaşımlar yayınladığını ve hatta takipçilerini intihara teşvik ettiği iddia edildiğini yazıyor.
Tiktok’ta 678 bin takipçisi olan Luo Xiaomao Maozi 15 Ekim 2021 tarihinde canlı yayında böcek ilacı içerek yaşamını sonlandırdı.
Maozi “influencer” olarak biliniyordu. Son zamanların yaygın bir meslek dalı oldu bu. Etkileyici demektir.
Sosyal medyada bir ürünün pazarlanmasında etkileyici olabilecek kişilere maaş ödenir ve satışların yüksek olması sağlanır.
Ancak sadece pazarlamada değil, aynı zamanda sosyal yaşamda çeşitli konular üzerinde kullanıcıları etkilemeye başlayan bu kişiler tehlikeli boyutlara varmaya başladı.
Sosyal aksaklıklar sosyal medya tarafından icat edilmedi. Sosyal medyanın olumlu tarafları var. Ancak milyarlar tarafından kullanılan sosyal medya araçları özellikle gençler üzerinde çok olumsuz etkiler de yapmaktadır.
Son zamanlarda özellikle Facebook, Tiktok ve İnstagramın olumsuz etkileri üzerine çok şeyler yazıldı. Yukarıdaki intihar olaylarına daha birçok örnekler eklenebilir.
Anne ve babalar olarak çocuklarınızın sosyal medya kullanımını kontrol etmeniz gerekmektedir.
Aynı zamanda sosyal medyayı kullanan hepimiz yorum yapmazdan önce yorumlarımızın muhtemel olumsuz etkilerini çok iyi düşünmemiz gerekir. Çocuklarımıza, gençlere örnek olalım.
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.