BİRAZ AYDINLIK

Mert MAPOLAR, C.Ht.
mertmapolar@gmail.com
Mert MAPOLAR, C.Ht.

Özel ikili ilişkilerde başarısız bir toplumuz!

Yayın Tarihi: 11/02/22 07:00
okuma süresi: 11 dak.

Bugünkü yazı konumu "14 Şubat" sevgililer gününe kısa bir süre kaldığı bugünlerde uygun olacağını düşünerek "ilişkiler" üzerine yazmak istedim...

Yurt dışından aldığım "Bilinçaltı Davranış Bilimleri - Hipnoterapi" uzmanlık eğitimlerim sırasında, mezun olduğum alanında dünyanın en iyi okulunda, "ilişkilerde davranış modelleri" en önemli dersler kategorisinde değerlendirilirdi, bunun en büyük nedeni de insanların ilişkiler konusunda çok fazla hatalar yapması ve bunun sonucunda da ortaya çıkan olumsuz duygu ve düşüncelerin en ciddi ve en büyük tetikleyicileri durumunda olmalarıdır...

Bugünkü yazımı, uzmanlığımla ve profesyonelliğimle, çok fazla bilimselliğe girmeden anlayacağınız şekilde çok özet yazmaya çalışacağım. Bugün burada duyacaklarınıza ilk kez rastlayabilirsiniz...

Şimdi arkanıza rahat bir şekilde yaslanın ve yazılanları çok dikkatli bir şekilde okuyun. "İlişkiler" konusunda farkındalığınızı yükseltmeye başlayacaksınız...

Yurt dışı ve yurt içindeki danışanlarımın, ilişkiler konusunda çok fazla sorunlar yaşaması ve yapmış olduğumuz çalışmalar sonucunda da çözüm odaklı çok olumlu neticeler almaları ile birlikte mutlu sonlara ulaşmaları, bizleri ülkemizdeki tüm insanların "ilişkiler" konusunda daha bilinçli bir farkındalık geliştirebileceklerini ve bu konularda çok daha fazla huzurlu, mutlu ve sağlıklı "ilişkiler" yaşanabileceği gerçeğini ortaya koymaktadır...

Akla gelen ilk önemli soru; neden bazı insanlar ilişkilerinde çok başarılı iken, çoğu insan da ilişkilerinde sürekli başarısız oluyor ve aynı hataları yapmaya devam ediyor? 

Çalışmalar yaptığım "Bilinçaltı Davranış Bilimleri" alanından bu sorunun cevaplarını sizlere kısaca paylaşmaya çalışacağım... Elde edeceğiniz ön bilgiler, kendinizin ve partnerinizin davranış modelleri hakkında, az da olsa bilinçli bilgiye sahip olmanızı sağlayacaktır... Yaşadığınız ve/veya yaşayacağınız ilişkilerinizde daha fazla başarı, mutluluk ve uyum elde ederek, ilişkiler konusunda daha iyi seçimler yapma imkânını kazanacaksınız... Danışanlarımızla yapmış olduğumuz çalışmalarda sadece özel ikili ilişkilerde değil buna ilaveten tüm sosyal ilişkilerde doğru stratejiler geliştirmeniz için, bilinçaltınız tekrardan eğitilebiliyor... İletişim ve ilişki konusundaki otomatik alışkanlıklarınız ve davranışsal özellikleriniz üzerinde kontrol kazanma gücünüzü geliştirebilirsiniz...

Yapmış olduğumuz tüm akademik ve profesyonel çalışmalarda şunu gördük ki, aslında özel ikili ilişkilerde kişiler hayat arkadaşı olarak kendisine çok benzer özelliklere yani, ortak zevklere, hobilere ve ilgi alanlarına sahip kişiler ile "ortak özelliklerimiz çok!" yaklaşımı ve düşüncesiyle birbirlerine daha kısa sürede yakınlaşarak, çok kısa süre içersinde de evlenme noktasına gidiliyor ve bu evliliklerin çoğunluğu da ileride maalesef boşanmayla sonuçlanıyor...

Ve bunun sonrasında çiftlerin kendilerine sordukları tek şey şu oluyor; "çok fazla ortak yanımız vardı! Bu noktaya nasıl gelindiğini anlamıyoruz..." demeleridir... Bilinçli olarak "ortak özelliklerden", "hayat arkadaşlığına" ve "evliliğe" dönüşen bu ilişkinin, hayatınız üzerinde yüzde 12 etkisi olan bilinçli zihninizde karşılık bulurken, önemli olan ve gözden kaçan bir şey var ki; hayatınız üzerinde yüzde 88 etkisi olan bilinçaltı zihninizde aslında karşılık bulmayacaktır...

Hayat arkadaşınızın, kendinizin sahip olduğu temel kişilik özelliklerine benzeyen biri olması gerektiği yönündeki düşünceleriniz, kendinizi gerçekliğinizden uzaklaştırmış olacaktır...

Bu konularda dikkate almanız gereken en önemli şey aslında bilinçaltı zihninizde de ilişkinizin karşılık bulmasının gerektiğidir... Bundan da çıkan bilimsel sonuç şudur ki; uyumlu, dengeli, ömrü uzun özel ikili ilişkilerde partnerinizin özellikleri sizinkinin tersi veya tamamlayıcısı olmalıdır... Evet bunu doğru okudunuz. Uyumlu, dengeli, ömrü uzun özel ikili ilişkilerde partnerinizin özellikleri sizinkinin “tersi” veya “tamamlayıcısı” olmalıdır...Bunun da anlamı şudur ki; çiftler arasında ortak kişilik özelliklerine sahip ilişkilerin çoğunluğu maalesef uzun ömürlü olamıyor!

Günümüzde, en ideal ilişkilerin aynı kişisel özelliklere sahip olmayıp, farklı özelliklere sahip veya tamamlayıcısı özelliklere sahip kişilerce yaşandığına yönelik çok ciddi bilimsel tespitler vardır.

Unutmayınız! Zıt kutuplar her zaman birbirini çeker!

Başkalarının "sizin gibi" olmasını beklemek çok hatalı ilişki stratejisi olup, garantili mutsuzluk formülüdür...

Kendinizdeki kişilik özelliklerinizin farkındalığına varmadan, karşınızdaki kişinin özelliklerinin sizinkine benzediği için yakınlaşma yaparsanız o ilişkinin gün gelecek çıkmaza girme olasılığının yüksek olacağını bilmelisiniz...

Özel ikili ilişkiler, birbirini dengelemeli veya tamamlamalıdır, bunu asla unutmayınız! Bu özelliklere sahip ilişkilerin ömrü her zaman, diğerlerine göre daha mutlu ve daha uzun olmaktadır...

Hatırlamanız gereken bir başka önemli nokta; özel ikili ilişkilerde ideal ortaklık, genellikle diğerinin güçlü yanlarını ve zorluklarını tamamlayan hassas bir dengeye sahip olmalıdır...

Bilinçaltı davranış bilimci olarak incelediğimiz bu çalışmalarda literatüre geçirdiğimiz iki kelime ve iki kişilik grubu vardır. Bunlar:

  1. Fiziksel Kişilik Özelliklerine Sahip Kişiler (Fizikseller)
  2. Duygusal Kişilik Özelliklerine Sahip Kişiler (Duygusallar)

Nüfusun neredeyse yarısı nasıl "hissettiklerine" veya "duygusallıklarına" bağlı olarak birliktelik yaşarken, bunlar "Fiziksel Kişilik Özelliklerine" sahip, "Fiziksel" kişilerdir.

Nüfusun diğer yarısının ise ilişkisi öncelikle onların "mantığına" veya "fikrine" dayanmaktadır ki bunlar da "Duygusal Kişilik Özelliklerine" Sahip, "Duygusal" kişilerdir...

Fiziksel Kişilik Özelliklerine Sahip Kişiler (Fizikseller), "hislerine" veya "duygularına" göre yaşarlar ama bu tamamen duygusal oldukları anlamına gelmezken,

Aynı şekilde, Duygusal Kişilik Özellikleri Sahip Kişiler (Duygusallar), "mantıklarına" veya "fikirlerine" göre yaşarlar ama bu da tamamen duygusal olmadıkları anlamına da gelmemektedir...

Yani anlayacağınız ülkemizde insanların yarısını "duyguları" ile yönlendirilirken (fizikseller), diğer yarısını da "mantıkları" ile yönetilmektedir (duygusallar)...

İlişkilerimizdeki nasıl davrandığımızı etkileyen bilinçaltı zihnimizdeki davranış modeli aslında bilinçli zihnimizde bildiklerimizin tam tersi çalışmaktadır. Bilinçli zihnimizde bildiklerimizin aslında "fiziksel" veya "duygusal" olarak tanımladığımız "ilkel doğamızı" maskelemeden öteye geçmemektedir...

Bilinçaltı zihninizde, kendinizle ilgili hangi fiziksel ve duygusal moda girdiğinizi biliyorsanız, ilişkinizdeki bazı "bilinmeyenleri" ortadan kaldırarak, gereksiz stresi de azaltarak kalıcı mutluluğu elde etmeniz,  "Bilinçaltı Davranış Bilimleri - Hipnoterapi" uzmanlığında mümkündür. Bu alanın bir profesyoneli olarak da aldığım yurt dışı uzmanlık çalışmalarımda bu konularda bize çok derin boyutlarda eğitimler  verildiğinden uygulanacak yöntem ve tekniklerle, "ilişkiler" konusundaki bilinçaltı davranış modelleriniz tespit edilebiliyor, böylece ilişkiler konusunda hata yapma olasılıklarınızı en aza indirebiliyorsunuz...

Unutmayınız! Bilinçli zihniniz yüzde 12, bilinçaltı zihniniz ise yüzde 88, hayatınızı, davranışlarınızı, düşüncelerinizi, alışkanlıklarınızı ve ilişkilerinizi “otopilot” şeklinde yönetiyor...

Öncelikle kendi bilinçaltınızla yüzleşip, "ilişkiler" konusundaki bilinçaltı kişilik davranış modelinizi belirleyip, en doğru kişiyi hayatınıza çekmeniz ve uzun ömürlü mutluluğu yaşamanız artık yeni bilimsel yöntemlerle çok daha kolay ve mümkün olabilmektedir. Böylece kendinizin ve partnerinizin bilinçaltı kişisel davranış modelini daha iyi anlayarak, özel ikili ilişkilerinizi daha iyi yapılandırabiliyorsunuz. Sosyal ilişkilerinizde daha doğru stratejiler elde ederek, hedeflemiş olduğunuz başarılara, doğru yaklaşımlarla ulaşabiliyorsunuz.

Unutmayınız! Hayatta hataların çoğunluğu karar verdiğiniz ve seçimler yaptığınız zihninizin yüzde 12'lik kısmı olan bilinçli bölümünden ortaya çıkmaktadır...

Fiziksel Kişilik Özelliklerine Sahip Kişiler (Fizikseller), bilinç dışı olarak bedenlerinin arkasına saklanarak duygularını korumaya yönelirler...

Duygusal Kişilik Özellikleri Sahip Kişiler (Duygusallar), bilinç dışı olarak bedenlerini korumak için duygularını kullanmamaya çalışırlar...

Hangi kişilik modeline sahip olduğunuzu bilmeniz;

  1. Kendiniz ve partnerinizin temel davranışsal özellikleri hakkında bilgi sahibi olmanızı sağlar.
  2. Kendinizin ve partnerinizin davranışlarının nedenleri hakkındaki bilgi sahibi olmanızı sağlar.
  3. Kendinizin ve partnerinizin ihtiyaçlarının nasıl ve ne şekilde karşılanacağı konusunda bilgi sahibi olmanızı sağlar.

Partnerinizin ve sizin, "Fiziksel Kişilik Özelliklerine Sahip Kişiler (Fizikseller)" grubunda mı yoksa "Duygusal Kişilik Özellikleri Sahip Kişiler (Duygusallar)" grubunda mı olduğunuzu tespit ederek hayatınızın en büyük aşkını yaşamanız ve yaşatmanız, ilişkinizde mutluluğunuzu ölümsüz hale getirmeniz, artık mümkündür...

Özel ikili ilişkilerde, dünyanın örnek göstereceği en başarılı toplumu olabiliriz!

Yeter ki neyi nasıl yapacağınızı bilin, bizler gibi yurt dışında eğitim alan lisanslı, diplomalı bilinçaltı davranış bilimleri profesyonellerinden bilinçaltınızı tekrardan eğitmek için her konuda rahatlıkla destek alabilirsiniz...

Yaşadığınız hayatı, bilinçaltınızın eski olumsuz duygu, düşünce ve takıntıları ile harcamayın!

Şimdi, yaşadığınız olumsuzluklarla, bastırdığınız duygularla, sabote ettiğiniz her şeyle yüzleşip, onları serbest bırakma ve özgür olma zamanı... Hayatınızda yeni bir bölümü başlatma zamanı...

Tatminkâr, mutlu ve sağlıklı bir ilişki mümkün!

İlişkilerinizi boşa harcamayın! Neyi, nasıl yapacağınızı bilin! Çözümler içinizde...

Bilinç düzeyinizi ve farkındalığınızı artırın! Bilinçaltınızı tekrardan eğitin...

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.