Acil Durum Hastanesi, bilinmeyen nüfus ve bütçe

Belki klasik bir başlangıç olacak. 

Ama bir ülke, bir devlet, sağlığa, insana ne kadar önem ve öncelik verirse, o kadar gelişir.  

En önemli konu insandır, insanı, huzurlu, mutlu, sağlıklı yaşatmaktır. 

Dediğim gibi bu tabii ki klasik bir tanımlama, fakat onun da ötesinde sadece bir temennidir. 

Her türlü imkânı aynı amaçla bir araya getirmeyi başarmak ve bunu bir sistem halinde merkezileştirebilmek. 

Kamusu, özeli, hastanesi, eczanesi, ürün tedarikçisi, sağlık bir bütündür, bir bütün olarak sisteme dâhil edilmelidir. 

Düzensiz, plansız, programsız, deneme yanılma yoluyla hareket etme, ülkenin sistemi oldu. 

Temel konular var ki, her ne kadar şikâyet edilse, eleştirilse de çözüm yine oradadır. 

Sağlık demek hayat demek, aynı zamanda hayat demek, sağlık demek. 

Bu hayatın yadsınamaz bir gerçeği, bu gerçeğe pandemi sürecinde çok canlı bir şekilde şahit olduk. 

Kendini geliştiren, Avrupa’ya, dünyaya, değişime açık sağlık çalışanları ile süreç atlatıldı. 

Üstelik başarıyla, olağan üstü gayret, çaba ve çalışma ile. 

Elbette çok ciddi kaynaklar ayrıldı, harcandı. 

Bir ekonomi sırf sağlıkla yürüdü. 

KKTC’nin 2023 yılı için bütçe süreci başladı, görüşmeleri yapılıyor, sağlığa ne kadar pay ayrılacak göreceğiz. 

Nüfus olarak, ne durumdayız, ülkede vatandaş olanlarla, ülkede yaşayanların sayısı belli mi? 

Nüfus belli değilse, neye göre bütçe, neye göre sağlık, neye göre, eğitim, neye göre ulaşım veya altyapı? 

Nüfus belli değilse, planlama yapılamaz, ihtiyaçlar belirlenemez, eksiklikler görülemez ve giderilemez. 

En başta bunu bilmek ve ona göre hareket etmek gerek. 

Her konunun başlıca zorluğu, nüfus artışı ve bu artış karşısında her türlü kaynağın yetersiz kalmasıdır. 

Mesele sadece para değil, insan kaynağı, altyapı kaynağı, fiziki donanım, bina, ekipman, ülkedeki nüfusa cevap vermekte zorlanıyor. 

Yine pandemi döneminde sağlık altyapısı ciddi yük altına girdi, maddi manevi önemli giderler oldu. 

Pandemi, yani acil durum hastanesi yapıldı. 

Pandemi hafifledi, hayat normalleşmeye başladı, mevcut binanın kullanım durumu da tartışılmaya başlandı. 

İlk başta şunu net olarak söylemek gerek; 

Bu bina en verimli şekilde kullanılmalıdır, eksiklikleri varsa giderilmeli, yoğun servisler, ayrı ve bağımsız şekilde bu binaya taşınmalıdır. 

Orada önemli, ciddi, yeni yapılmış, donanımlı bir bina var. 

Mutlaka ki eksiklikler, yerine oturmamış uygulamalar olacak ve vardır da bunların giderilmesi de bir zaman alacak. 

Eksiklikler giderilinceye kadar sorumluluk anlamında sıkıntılar yaşanacak. 

Her türlü eksiklik, ihtiyaç giderildikten sonra ki bunlar zaman için de tabi ki artış gösterecek, bu bina en etkili şekilde kullanılmalıdır. 

“Varlık içinde yokluk çekmek” tam bize göre bir tanımlamadır. 

Mevcut, imkân, kaynak ve enerjiyi, en etkili, en faydalı şekilde kullanmak, daha kaliteli hayat demektir.