CTP muhalif kesimin tek temsilcisi mi? 

Yayın Tarihi: 19/04/23 07:00
okuma süresi: 4 dak.

Çok tartışılan Kamu İhale (Değişiklik) Yasa Tasarısı Meclis Genel Kurulu’nda onaylandı. 

Oylama, 26 kabul ve 15 ret oyu ile sonuçlandı. 

Günlerdir yaşanan kaos, EL-SEN’in yaptığı eylem ve grevler yasa tasarısını engelleyemedi. 

Yapılan değişiklikle; 

“Kamu İhale (Değişiklik) Yasa Tasarısı, doğrudan alım maddesindeki rakamları güncelleyerek KİT’lerin ve kendi özel yasalarıyla kurulmuş kamu tüzel kişilerinin faaliyetlerini kolaylaştırması amaçlıyor.   

Tasarı, mevcut yatırım yapmış büyük şirketler ile temel ihtiyaç olan elektrik ve su teminiyle ilgili ivedi durumlarda veya ivedilik gerektiren olağanüstü hallerde mal ve hizmet alımını yapmasına engel teşkil eden maddelerde de düzenleme içeriyor. 

Tasarıyla, kamu menfaati gereği temel ihtiyaç olan su ve elektrik temini gibi ivedi durumlarda ihtiyaçların karşılaması noktasında ihale makamına yetki verilerek doğrudan alım yapılması sağlanacak.” 

Bundan sonrasında yaşanacakları zaman gösterecek. 

Konu çok büyük ihtimalle yargıya taşınacak. 

Yani konu kapanmadı, önümüzdeki günlerde hükümet mi, atılan adıma karşı çıkanlar mı haklı göreceğiz. 

Her siyasi parti, kendi kuruluş ilkeleri program ve planlamasına göre politikalar üretir. 

Toplumun beklentileri ile kendi vizyonunu uyumlaştırarak ortaya bir program çıkarır. 

Çoğu zaman, ülke gerçekleri ile programlar uymaz ve genel olarak programlar uygulanmaz. 

KKTC özelinde kimse suya, sabuna dokunmak istemez. 

Günlük işlerin idare edilmesi yeterli görülür. 

Daha fazlası mutlaka tepki görür, oy kaybetme korkusu, siyasi kaygılar, değişim denen dinamik alternatifin önünde engel olur. 

Geleneksel, tutucu, kapalı, şüpheli, güvensiz, hep kendini haklı görme, aynı tarafta olanların, hep birbirlerini yermesi de bundandır. 

Cumhuriyetçi Türk Partisi'nin (CTP) çağrısıyla sivil toplum örgütlerinden, sendikalardan ve ekonomik örgütlerden temsilciler enerji gündemli toplantıda bir araya geldi. 

CTP'nin "enerji konusunda ortak akıl arayışı" için düzenlediği toplantıya 18 örgütün başkan ve temsilcisi katıldı.” 

Ve ortaya bir metin çıktı. 

Şimdi nasıl bir yol izlenecek? 

Bu toplantı sonrasında, grev ve eylemler sona erdirilmişti. 

CTP’nin toplantı düzenlenmesinden sonra, pek çok eleştiri ve söylem ortaya atıldı. 

Bu toplantıya davet edilmeyen siyasi partiler, sivil toplum örgütleri, ciddi bir tepki ortaya koydu. 

Her siyasi partinin, her konuyla ilgili, kendi programı yok mu? 

Her siyasi parti, toplantı düzenleyemez mi? 

Zaten yapılan, kabullenilen bu değil mi? 

Yani, iktidarı UBP’ye, muhalefeti CTP’ye bırakmak. 

Sonrada veryansın etmek. 

CTP her daim muhalefet kanadın sözcüsü, toparlayıcısı ve temsilcisi mi olmalı? 

Oysa plan, program, ortak akıl ve uzlaşı arayan kesimleri çoğaltmalıyız. 

Bu tür toplantılar, çalışmalar artmalı, artık şu da anlaşılmalı, sadece eleştiri ve kendi doğruları ile siyaset yapmak, hiçbir siyasi partiyi büyütmez, aksine küçültür. 

Toplum için siyaset yapmak, politika üretmek, siyasetin amacı olarak hedeflenmeli. 

CTP yönetimi, başkan Tufan Erhürman, CTP’nin yapmaya çalıştıklarını anlatır, savunur. 

Zaten çeşitli açıklamalar da yapıldı. 

Bunun için bu yazıya gerek yoktur. 

Ancak CTP’yi tüm muhalif kesimin sözcüsü, öncüsü, tüm beklentilerin adresi, sorumlusu olarak görmek, böyle bir misyon yüklemek hem kolaya kaçmak hem de haksızlıktır.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Erçin ŞAHMARAN yazıları