İstidamın, günah keçileri

Yayın Tarihi: 22/09/23 08:00
okuma süresi: 4 dak.

İstihdam konusu, her zaman tartışılmıştır.

Tartışılması tabii ki doğal.

Çünkü adil bir sistem olmadığı, özellikle kamuya yapılan istihdamların liyakat, iş bilirlik, eğitim ve işe göre adam, değil de adama göre iş mantığının gölgesinde yapıldığı bir gerçektir.

Bu yeni bir olay değildir.

Kamuya istihdam her dönemin tartışma konusu.

Bu düşünceyi, normalleştirmek için seslendirmiyorum.

Hiçbir iktidar bu konuyu adil bir şekilde yapmadı, yapılmasını sağlamadı, sağlayamadı.

Başka ülkelerde özel sektör çalışanları, kendi işini yapanlar, üretenler, çok daha rahat bir ekonomi için de yaşarken, KKTC’de tam tersi bir durum söz konusu.

Kamu çalışanları, özel sektör çalışanlarından daha fazla hakka, ekonomik ve sosyal yönden daha fazla güvencelere sahip.

Bu çağda, özel sektörde, sendikal güvence ve toplu iş sözleşmesi olmaması, durumu özetliyor.

Ekonomik ve sosyal güvence konuları, kamuda çalışma talebini her dönem artırıyor.

Konunun farklı tarafları, başka yön ve detayları var.

Sanırım bu konularla ilgili haksızlığa uğradığını düşünmeyenimiz yoktur.

Son örnek, KIB-TEK ve başka alanlara yapılan istihdamlar.

Kurumun içinde olduğu idari ve ekonomik koşullar, istihdam yükünü kaldıracak mı, bilemiyorum.

Ancak adil bir sistem, düzen olmadığı da en somut gerçek.

İstihdam olayını devlet politikasına bağlamayan siyasiler, bugüne kadar gelmiş geçmiş tüm iktidarlar, yaşanan olumsuzlukların sorumlusudur.

Adalet duygusu, devlete güven, hakkının yeneceği inanç ve hayal kırıklığı, toplumu kemiren en büyük kötülük.

Bu sebeple insanlar kişisel düşünür, kendini kurtarmanın derdine düşer.

Çünkü o olmasa, başkası olacak, yanlış ama gerçek, kamu çalışanları her yönden daha korunaklı, ülkenin sistemi bu.

Ve bu sistem eleştirmekle, söylenmekle, yazmakla değişmiyor, değiştirilmiyor, değişmeyecek.

Bunun tersini iddia eden siyaset, iktidar olamıyor.

Yaşadığımız şartlar, özel sektöre hayat hakkı vermiyor.

İnsanlar kamuda çalışmayı bir kurtuluş görüyor.

Eğitim, liyakat, hal, davranış, tecrübe, kimse bakmıyor.

Aslında istihdam edilenlerin hiçbirinin bir suçu yok.

Babası sendika başkanıysa çalışmasın mı, en doğrusu en başından kurumunun münhallerine katılmaması olurdu.

Fakat buna yasal bir engel mi var, bir suç mu bu.

Etik değerler mi, bilmiyorum, etik anlayış her zaman, her konuda aranmalı, korunmalı.

İstihdam edilen her bir kişi için, çok büyük bir suç işlemiş muamelesi yapılıyor, bunu son derece yanlış buluyorum.

Hayatını, ailesini, geleceğini kurtarmaya çalışmaktan daha doğal bir şey olamaz.

Söylediğim gibi, biri olmazsa, bir başkası olacak, ne yazık ki gerçek bu.

Tablonun geneline odaklanıp, sorunun ne olduğunu belirleyip, üzerine gidilmeye, düzeltilmeye çaba gösterilmedikçe bunlar daha çok yaşanacak.

Bugün KIB-TEK, yarın bir başka yerde, aynı olaylar konuşulacak.

Bir süre sonra gündem değişecek ki değişti, unutulacak, normalleşecek, ta ki yenisi yaşanan kadar.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Erçin ŞAHMARAN yazıları