Hükümetin gündeminde “diploma affı” yok

Yayın Tarihi: 18/03/24 08:00
okuma süresi: 4 dak.

Sahte diploma konusu, çok ciddi bir konudur.

Her fırsatta bunu söylüyorum.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar şöyle bir yorum yaptı;

“Bu sorunun kökten çözülmesi için şöyle bir durum geliştirilebilir. Yapılacak bir yasal düzenleme ile pişmanlıktan yararlandırılabilir ve gelip itiraf ederler ve o diplomalar iptal edilir.”

Birçok kesimden tepki geldi, bu açıklamanın arkasında ne var, ne gelecek, şeklinde sorularla beraber, hükümet meseleyi af çıkararak kapatacak yorumları da pek çok kesim tarafından seslendirildi.

Bu gelişmeler sonrasında Cumhurbaşkanı Tatar bir açıklamayla tartışmalara son noktayı koydu;

“Maalesef benim af istediğime yönelik bir algı yaratılmak isteniyor, buna sonuna kadar karşıyım.

Üniversiteler önemli bir sektör. Birileri ısrarla tamamı kötü gibi bir algıya yardımcı oluyor. Tedavüle süren, menfaat elde eden kim varsa, makamı, mevkisi ne olursa olsun, gerekli cezayı adalet karşısında alacak. Bilakis, buna desteğim tamdır.

Diploma alan, tedavüle sürmeyen varsa, polisi ve yargıyı yormadan bir formül bulmaktan bahsediyorum. Buna da yine yargı, savcılık, polis ve elbette üniversitelerimizin karar verebileceğini anlatmaya çalıştım.

Tekrar etmemde fayda var, af istemiyorum. Diplomasını tedavüle sürenle, sürmeyen arasındaki ayrımı zaten yargı yapacaktır. Ben buna yönelik bir çalışmadan bahsediyorum ki bu süreci hızlandıracaktır.”

Öğrendiğim kadarıyla, hükümetin böyle bir çalışması yok.

Aldığım bilgiler bu yönde.

Zaten, olmaması da gerek.

Bulgular ortaya konur, iddialar desteklenir, diğer taraf savunmasını yapar, yargı kararı da sonuç olur.

Bir kere bu olay çok köklü, çok uzun, ciddi ve bir yerde durdurulacak gibi değil.

Akademik çevreler, bu konuların çok eskiye dayandığını, genellemenin yanlış olması ile beraber, üniversitelerin pek çoğunda benzer sıkıntıların yaşandığını iddia ediyor.

Elbette yargıda olan bir konu ile ilgili beklemek, izlemek ve en erken zamanda sonucu almaya odaklanmak gerek.

Ama gündemden düşmemeli, normalleştirilmemeli.

Türkiye’nin ilgili kurumlarıyla bilgi alışverişi, gelinen aşama, konuşuldu, tartışıldı.

Mesele sadece üniversitelerden ibaret değil.

Bu bir taraf, bir bacağı, alanlardan sadece biridir.

Türkiye Maliye Bakanı Mehmet Şimşek 23 Şubat 2024 tarihinde;

“FATF (Mali Eylem Görev Gücü (Financial Action Task Force – FATF) ülkemizin, kara para aklama ve terörizmin finansmanı ile mücadele sisteminin daha da güçlendirilmesi için oluşturulan Eylem Planı'nın tüm maddelerini tamamladığı kararına varmıştır. Böylece ülkemizin gri listeden çıkışı sürecinde son aşamaya gelinmiştir.”

Türkiye Maliye Bakanı Şimşek’in bu açıklaması ile KKTC de kara para, insan kaçakçılığı ve bunun en önemli yolu olduğu iddia edilen üniversite sektörünün yaşadığı bugünkü gelişmeleri ayrı tutmak, mümkün değildir.

Günü kurtarmanın değil, kökleri çok derinlerde olan kronikleşmiş, büyüyerek, gelişmiş sorunu her yönüyle ortaya çıkarmak ve sil baştan temizlemek, bu ülkeye yapılacak en önemli hizmettir.

Konuyu siyasallaştırmaktan, popülizm ile soslamaktan öte, önemli bir alanı, sektörü, daha güvenli, daha kaliteli bir noktaya getirmenin yolları da tüm paydaşlarla beraber bulunmalıdır.

Bu yaranın, köküne kadar temizlenmesi gerek, kökü içerde oldukça, bir noktada kesilse de, yeniden filizlenecek, büyüyecek ve devam edecektir.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Erçin ŞAHMARAN yazıları