Bal yapmaz arılar

Yayın Tarihi: 13/05/24 07:00
okuma süresi: 4 dak.

Yazılarımı yazarken, şöyle bir yol izlerim;

Konular arasında, yazmak istediğimi seçerim, yazmaya başladıktan sonra, konunun özüne girip, anlatmak istediğimle besler ve bitiririm.

Önce yazıyı yazar, başlığa sonra karar veririm.

Önce başlığı yazıp, altını sonradan doldurduğum yazılarım çok enderdir.

Bu yazı da onlardan biri, önce başlığı yazdım “Bal yapmaz arılar” çünkü bu çok uzun zamanda dayanan bir gözlem, bir tespit.

“Bal yapmaz arı gibi” deyimi;

Bulunduğu yerde hiç durmadan, amaçsız bir şekilde hareket eden. Hareketlerinin sonunda hiçbir sonuç çıkmayan.”

Bir deneyin, etrafınıza bir bakın, gittiğiniz kamu kurumlarına, özel işletmelere ki onlarda daha enderdir, yetki ile iş yapabilme kapasitesine sahip insanların durumu ters orantılı olarak değişmektedir.

İş yapma yeteneği, vizyonu, kapasitesi, sorumluluk alma cesareti olan insanlarda yetki yoktur, sorumluluk almaktan kaçan, ne şiş yansın ne kebap, suya sabuna dokunmayan, hep başkalarını, genelde de kendi etraflarını memnun edecek kararlar alan insanlarda da, yetki var, ancak kapasite yoktur.

Ve bu durum, bu ülkenin sistemi, düzeni olmuştur.

En bilindik savunması da;

“Halledeceyik” olarak özetlenebilir.

İnanmayın, sağcısı veya solcusu da bunu değiştirmeye niyetli değildir.

Var olanı değiştirmek, daha iyisini, daha doğrusunu yapmak için kimse uğraşmaz.

Çünkü bir bedeli vardır, çaba ister, belli kesimleri, çıkar guruplarını, ipi elinde tutanları, rahatsız eder.

Bu çıkar gurupları ki onlar için önemli olan tek şey kendileri ve menfaat paylaştıkları, etraflarında kümelenmiş “adamcıklardır”.

Başkasını istemez, dinlemez, fikir almaz, önem vermez, üreteni sevmez.

Yıllar, aylar geçer ve bu böyle gider, önemseyenler gerçekten üzülür, çarkın bir şekilde dönemsini başarı sayanların ise, hiçbir şey umurunda değildir.

Yer önemli değil, siyasi iktidarın yönettiği her yerde, tek mesele, bir sonraki seçim ve “bizim çocukların, bizim adamların” ne kazanacağıdır.

Yapılan işin hiçbir önemi, değeri yoktur.

İş yapar gibi görünmek ve böyle görünmeyi büyük bir beceri ile göstermek, inandırmak, işin esasından daha önemlidir.

Bal yapmayan arıların, gürültüsü, düzensizlik, sistemsizlik, günün sonunda kendileri dışında herkese ağır faturalar çıkarıyor, bedeller ödetiyor.

Sorgulaması, hesap sorması gerekenler ise olan bitenden uzak, gerçeklerden kopuk, gözünü, kulağını kapatmış, her söylenene inanmaktan ötesini yapamıyor.

Dünün, bugünün, hatta yarının umudu olanlar;

Kulak verin, dinleyin, ama herkesi, tüm fikir ve düşüncelere söz hakkı verin.

Bir kişinin, iki kişinin düşüncesiyle, sözüyle hareket etmeyin.

İnsanlardan kopmayın, iş verdiklerinizle, sorumluluk sahibi yaptıklarınızla, yetkilendirdiklerinizle, denetleme ve hesap sormayı birbirinden ayrı tutmayın.

“Siz bildiğiniz gibi yapın” derseniz, bilin ki öyle yaparlar, aynen bildikleri gibi.

Sonra bedelini, hiçbir sorumluluğu olmayanlar öder, tek suçlu da siz olursunuz.

Bunları neden mi yazdım, bir sebebi, nedeni veya adresi yok.

Ülkeye dair bir gözlem, tespit.

İlk baştan söyledim, etrafınıza şöyle bir bakın, bal yapmaz arılar, her yerde.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Erçin ŞAHMARAN yazıları