Okuyucu mektubu...

"Jetgiller Skandalı" patlak verdiğinde, 18 Haziran tarihinde yazdığım 'Kokuşmuşluk' adlı makaleme yurt dışında yaşayan bir okuyucumdan cevap (mektup) gelmiş.

İçinde katılmadığım hususlar olmasına rağmen, bazı yüzleşmeleri ortaya koyduğu için sizlere aktarma gereği görüyorum.

Yurt dışında yaşayan insanlarımızın genelinde, ülkedeki siyasetçilerin 'basiretsiz, beceriksiz' olduğuna yönelik bir genel bakış olduğunu biliyorum. Esas konunun bizim bir alt bir yönetim olduğumuz gerçeğinin görülmemesi olduğunu da biliyorum. Bana gönderilen bu samimi cevapta bu noktalara değinilmiş değil ama yine de verilen cevabı değerli buluyorum.

Samimi, memleket özlemi içinde yazılan cevap için değerli okuyucuma teşekkür ediyor, gönderilen metni aynen alıntılıyorum...

"Ulaş Bey, selamlar, yazınızı okudum…"Kokuşmusluk..."

Hiç bir kesim kendisini masum zannederek aldatmasın...Bence, skandala taraf olan tüm kesimler, farklı  oranlarda da olsa yaşananlardan sorumludur.

Kamuoyu sorumludur: KKTC'nin çok daha öncelikli konuları ve sorunlarına karsı da -örneğin Pandemi Hastanesi inşaası, yarim kalan yol yapımları, turistik şehirlerimizin temizliği , yazın toplanmayan ve kokan çöp kutuları, eğitim kalitesi gibi konulara aynı duyarlılığı göstermediği için…

Ada insanı sorumludur…Bir taraftan Türkiye’ye mahkum ve bağımlı olmaktan şikayet edip öte yandan pozisyonu değiştirmek üzere hiç bir fedakarlığa hazır olmadığı, karşılığında ödemesi gereken bedele katlanmaya yanaşmadığı için…

Bugün (olaya) ağır eleştiriler yönelten muhalefet partileri sorumludur. İktidar oldukları dönemde aynı veya benzer çifte standartlara, kişisel ayrıcalıklara tolerans gösterdikleri için…

Yatırımcı grup tam olarak hangi otelde kalmıştır? Grup bir arada tek otelde mi kalmıştır? Kirli haber  aktığı için hakikati bilemiyorum. Kaldıkları otelin / otellerin üst yönetimleri komple sorumludur. Bu grubu kurallar-kaideler dışına çıkarak misafir ettikleri, kabul ettikleri, ayrıca diğer misafirlerini de sağlık tehdidine maruz bıraktıkları için...

Yatırımcı grup sorumludur. Kendilerine ayrıcalıklı muamele yapılmasını kabul ettikleri, bunu  doğal hak gördükleri, bunun yerine "davet etseniz bile 1 Temmuz’dan sonra herkes için geçerli kurallar çerçevesinde ancak geliriz" diyerek kendilerini yüceltecek yaklaşımı benimsemedikleri için...

Konuya taraf meslek örgütleri sorumludur… "Ada’ya yeter ki yatırım gelsin, amaca giden her yol mübahtır" ilkesiz anlayışı benimsedikleri hatta nerede ise savundukları için…

Ercan Havalimanı işletmesi kapsamındaki ilgili birimlerin üst düzey yöneticileri, bürokratları  sorumludur. Kendilerine açılan özel telefonlar karşısında dik durmayıp, çifte standartları uyguladıkları için…

Bakanlar Kurulu/hükümet tümüyle sorumludur. Hem birbirleriyle çelişkili,  kamuoyunun zekası ile alay eden açıklamaları için, hem birlik bütünlük, kurumsallaşma konusunda ürkütücü seviyede güven zedeleyerek farklı yönlere savruldukları için, hem Bakanlar Kurulu içinde birbiri ile rekabet eden küçük küçük , ayrı ayrı dere beylikler kurdukları görüntüsü verdikleri için, hem de bu kadar kritik bir kriz döneminde ciddiyetlerini sorgulamaya açtırdıkları için…

İstisnalar hariç basın ve medya sorumludur. Koşullar ne olur ise olsun, kalemini-haberini  bağımsız, tarafsız, yansız, doğru, hakikatten yana  ve etik ölçülerde kullanmayıp, kalemini – haberini taraf olduğu yönde ve duruma göre kullandığı, kamuoyu algılarını bireysel çıkarlar ve ilişkiler açısından yönlendirdikleri için…

Her şeyine, istisnasız her özelliğine aşık olduğum bu cennet ada, bu güzel ülke, kendisi mini, potansiyeli buyuk bu özel memleket, her kesimiyle bu kadar mı kötü yönetilir? Zaten kıt olan kaynakları bu kadar mi yanlış dağıtılır? Ada halkı bu kadar mi seyirci kalır bu potansiyelin böyle heba edilmesine?..

Siyasilerimizin hiç birisini şahsen tanımam. Basından izlediğim kadarıyla bilirim. Tekil olarak  ele alındıklarında, belki de buyuk bölümü tek tek ve ayrı ayrı kaliteli, kıymetli, eğitimli, özel yetenekleri haiz, tecrübeli , ahlaklı, güvenilir, vicdan sahibi, sorumluluk sahibi, saygıdeğer, becerikli, çalışkan olduklarına inanmak istediğim tüm bu seçilmişler; gelmiş geçmiş tüm iktidarlar, ekip kurduklarında, takim oyununda, bir araya geldiklerinde bu kadar mi başarısız bir sinerji yaratır?

O koltuklara oturmadan önce eminim çoğu Dr Jekyll, siyaset koltuğuna oturduktan sonra  çoğu Mr Hyde…

Sadece ve samimiyetle üzüntümü paylaşmak için yazdım bütün bunları…Planetimiz, Pandemi'nin katalizör olduğu top yekün bir sosyal-siyasi-ekonomik-sosyal psikolojik-kültürel-ticari değişim ve dönüşüm surecine girdi…

Doğaldır ki bu radikal ve hızlı değişim-dönüşüm nedeniyle her seviyedeki sancılarımız da büyük…Bekleyelim ve "her şey daha güzel olacak, en güzel günler henüz yaşamadıklarımız" diyerek umutla bitirelim görüşlerimizi…

Sağlıkla kalın…"