2020...Unutulmaz kayıpların yılı…

Çok kötü bir yılı geride bırakıyoruz.

Geçen yılın son günü başımıza musallat olan ve hala daha da bırakmayan Covid belası, kuşku yok ki hayatımızı sonsuza kadar değiştirecek cinsten bir kırılma yarattı.

2 milyon insanın hayatını alan ve maalesef daha da almaya devam edecek olan Covid'in yanında kahramanlarımızı da kaybettik bu berbat yılda...

Mesela daha yılın başında, Ocak ayında bir NBA efsanesi olan Black Mamba'yı…

Gelmiş geçmiş en büyük basketbolculardan olan, benim de Abdül-Jabbar efsanesinden beri taraftarı olduğum LA Lakers'ın büyük yıldızı Kobe Braynt bir helikopter kazasında aramızdan ayrıldı. Daha 41 yaşındaydı...

Efsane grup Rush'ın bateristi Neil Peart'ı da aynı ay kaybettik. Eline bagetleri almış en büyük adamlardan birisi kabul ediliyordu.

Şubat ayında ise Spartacus'ü kaybettik. Yıllara meydan okuyan ve son 13 yıldır liste başı olduğu 'ölmesi beklenen ünlüler' listesine inat tam 103 yıl yaşayan Kirk Douglas. Hollywood'un ilk milyon dolarlık iş yapan filmlerinin aktörüydü.

Mart ayında bir başka müzik efsanesi Kenny Rogers da hayata veda etti. Dolly Parton ile söylediği düetler, beyaz sakalı ve paslı sesi ile Rogers müzik dünyasına büyük iz bırakmış bir adamdı. 81 yıla sığdırdığı sayısız hit ve ödülle birlikte o da sonsuzluğa göçtü.

Çocukluğumuza damga vuran korku klasiği Excorist filminin efsane papazı Peder Merrin'i oynayan Max Von Sydow da aynı ay göçtü…Duvarda ters şekilde yürüyen, boynunu 180 derece çeviren içine şeytan kaçmış kızı kim unutabilir ki?

Sonra Billy Whiters "Ain't no sunshine" diyerek göçüp gitti hayatımızdan. Aylardan Nisan'dı. 3 Grammy, 9 albüm ve Amerikan başkanlarının önünde eğildiği Whiters'in o buğulu sesi de sonsuzluğa karıştı.

Life of Pi'deki muhteşem oyunculuğu…Slumdog Millioner'deki harika replikleri…Bir Bollywood efsanesi İrfan Khan…Nisan'da 53 yaşında kanserden veda etti. Çok büyük bir kayıp...

Sonra Tonny Allen…70'lerde dünyayı saran Afro-beat'in yaratıcısı, efsane müzisyen…Onu da Nisan'da yokluğa yazdık…

Ah Little Richard ah…Rock and Roll'un 'mimarı', sahnelerin çılgın adamı…Beatles'tan Eric Clapton'a, Prince'ten David Bowie'ye herkesin ilham perisi…O da Mayıs'ta aramızdan ayrıldı.

Haziran'da gençlik filmlerinin unutulmaz yönetmeni Joel Schumacher…St Elmo's Fire, Lost Boys gibi filmler onun eseri…80 yaşında kansere yenik düştü.

Ve Bilbo Baggins karakteriyle gönlümüze taht kuran yüzüğünün koruyucusu Sir Ian Holm…Onu da Haziran'ın yokluğuna yazdık.

1966 Dünya Kupasının kahramanı Jack Charlton…İngilizlerin efsanevi oyuncusu…Aynı zamanda Leeds United efsanesi de olan Big Jack, 85 yaşında, bir Temmuz günü hayata veda etti.

Güzeller güzeli aktris Kelly Preston…John Travolta'nın gönlünü çalan kadın…57 yaşında dünyayı şok ederek o da göçüp gitti.

Belki de en büyük maestro…Çocukluğumuzun Pazar sabahı kovboy filmlerinin unutulmaz müziklerinin yaratıcısı…Ennio Morricone…For a Few Dollars More ve ıslık senfonisi…O da bir Temmuz günü veda etti…

Peter Green…Dev grup Fleetwood Mac'ın yaratıcısı, efsane Gitarist…Onu da Temmuz'a yazdık…

Son dönem Hollywood camiasının en yetenekli aktörlerinden…Chadwick Bosman…Tam büyük işlere imza atmaya hazırlanırken, 43 yaşında veda etti…Bize ise Ağustos ayı kayıp listesine adını yazmak düştü…

Oscar ödüllü, unutulmaz Chariots of Fire filminin efsane oyuncusu Ben Cross…O da Ağustos'un kayıplarından…

Game Of Thrones'ın unutulmaz Ollena'sı…Orginal Avengeners'in esas kızı…Dame Diana Rigg…Onu da Eylül'e yazdık…

Ve bizim gençlik yıllarımızın en neşeli grubu…Kool and The Gang…Onun yaratıcısı, 'She is Fresh, Fresh' diye partilerde bizi bağırtarak şarkı söyleten adam…Ronald 'Khallis' Bell…Partilerin adamı da bir Eylül günü bu dünyadan göçüp gitti.

"My name is Bond, James Bond…" Gerçek bir efsane, gerçek bir karakter, sinema tarihinin en büyük oyunculardan birisi…Sean Connery…Sadece Bond olarak değil, daha bir çok filmle gönlümüze taht kuran adam…Onu da Ekim'e yazdık…Tam da ona yakışan bir şekilde, Bahamalardaki evinde hayata veda etti…90 yaşındaydı…

Eddie Van Halen…Rock müzik dünyasının dahi çocuğu…Van Halen grubunun maestrosu…Tüm zamanların en büyük gitaristlerinden birisi…Onu da kasvetli bir Ekim günü kaybettik…Çok büyük kayıp, çok…

Benim için yılın en büyük ikinci kaybı…Hayatta Muhammed Ali ile birlikte kendime kahraman olarak seçtiğim ikinci kişi…Tanrı'nın eli…Tüm zamanların en büyük futbolcusu…Diego Armando Maradona…Olayların adamı, büyük yetenek…Sadece 60 yaşındaydı…En büyük kahramanı George Best ile aynı tarihte, bir Kasım günü aramızdan ayrıldı…Futbol öksüz kaldı…

Türk müziğinin efsanesi Timur Selçuk'u da bir Kasım sabahı kaybettik…İspanyol Meyhanesi de artık öksüz…

Tüm zamanların en uzun dizilerinden Eastenders'in yıldızı, Televizyon dünyasının kraliçesi…Barbara Windsor…Onu da Aralık ayına yazdık.

Ve Pierre Cardin…Moda dünyasının ruhani lideri…Kalitenin önde gelen ismi…2020 onu da alıp götürdü…

Ama benim için yılın en acı kaybı ne film dünyasından, ne de edebiyat…Normal bir adam, bir melek…Amcam…

Ah Arif amcacığım ah…

Bu lanet yıl seni de alıp gitti ya bizden…Hala daha inanamıyorum…

Atlara Fısıldayan Adam…Artık hiç tadı yok o işlerin…

"Hade bir at tüyosu ver da sıkıdayık be amca" diyemiyorum artık…

Çok özledim seni…Hep aklımdasın…Bir gün çıkıp geleceksin diye ümit ediyorum bazen…Ama yoksun...

Ah 2020 ah…

Çok şeyleri aldın götürdün hayatımızdan...

Artık git ve bir daha gelme…