Güney Kıbrıs'ta çalışan ve yaşayan Kıbrıslı Türklerin sayısı hızla neden artıyor?
Bir taraftan KKTC'nin, turizmde, sağlıkta cazibe merkezi olacağı dünyaya bağlanacağı, iki devletli tek millet olarak yola devam edeceği açıklamaları ve vurgusu sürekli yapılırken, diğer taraftan da KKTC vatandaşlarının ve şirketlerinin bankalardan kullandığı kredi miktarları artıyor, milyarlarca borç ve vergi yükü devasal boyutlarda yükselmeye hızla devam ediyor...
Ekonomik yönden ülkede yaşanan ve katlanarak artmaya devam eden olumsuzluklar, Güney Kıbrıs'ta çalışan ve yaşayan Kıbrıslı Türklerin sayısını, her geçen gün daha fazla artırıyor...
Cevap bulunması gereken, öncelikli önemli bazı sorular vardır...
KKTC'de ekonomik kriz gerçekten var mı?
Ülkedeki ekonomik kriz gerçekten kimleri etkiliyor?
Ekonomik krizden kârlı çıkanlar bu ülkede gerçekten kimler?
Peki neden Güney Kıbrıs, Kıbrıslı Türklerin ekmek kapısı olmaya artarak devam ediyor?
Kıbrıslı Türklerin çoğunluğunun özellikle genç neslin kendi ülkelerinde iş bulamaması, insanca yaşanacak maddi ve manevi kazanç elde edememesi, güneydeki çalışanların sayısını sürekli artırıyor...
Peki bu, kimin umurunda?
Hakikaten buna, kim dur diyecek?
Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Sosyal Sigortalar Dairesi sürekli istatistikler yayınlıyor... 2022 yılında 2 bin civarında olan çalışan Kıbrıslı Türk sayısı, 2023 yılında 3 binin üzerine hatta 4 bine dayandığından bahsediliyor! Bunlar yeterince takip edilip, değerlendiriliyor mu?
Kıbrıslı Türk nüfusunun çalışmak ve yaşamak için güney Kıbrıs'a doğru kaydığı, neden görülmek istenmiyor?
Güney Kıbrıs Rum Yönetimi verilerine göre 2016 yıllarında güneyde çalışanların sayısı "yüzler" olarak ifade edilirken, şimdi "binler" olarak ifade ediliyor ve bu oran son zamanlarda 5 ile 10 kat arası daha fazla artmıştır...
Bunlar, Kıbrıs Türkü için hayati derecede önemli göstergeler ve uyarılardır...
Peki oradan emekli olup, KKTC'ye akan para miktarı nedir?
KKTC'de tüm bunlar yaşanırken ve yaşatılırken, bu şartlarda ülke, "dışta", ne kadar "cazibe" merkezi olabilir ki sizce?
Güneyde çalışan Kıbrıslı Türkünün sayısı her geçen gün devasal boyutlarda artıyor... Hatta güneyde inşaatlarda çalışan üniversite mezunu masterlik yapmış, doktora yapmış gençlerimizin sayısı da her geçen gün daha fazla artıyor...
Peki bunlar neden görülmek istenmiyor?
Giden gitsin mi deniliyor?
Sürekli “cazibe” merkezi olmaktan bahsediliyor…
KKTC her alanda, turizmde, sağlıkta, eğitimde dünyanın cazibe merkezi olacakmış…
Yıllardır, ülkede yaşanan sistemsel hatalar, bu ülkeyi, bu şartlarda ne kadar dünyanın "cazibe" merkezi haline getirebilir, bir düşünün…
Cazibe merkezi olarak KKTC'yi yaratmadan önce, Güney Kıbrıs'ta çalışan ve yaşayan Kıbrıslı Türklerin sayısının neden artığının gerçekliğiyle yüzleşilmesi gerekmektedir...
Peki gerçekten oraya gidenlerin sayısı her geçen gün neden hızla artıyor?
Bunun, gerçekliği nedir?
Şimdi kısaca bunlara yani “gerçekliğe” bir bakalım ve yüzleşelim...
Ekonomik Nedenler: Vatandaşlar, Güney Kıbrıs'ta daha iyi ekonomik fırsatlar buluyorlar... İşsizlik, düşük ücretler veya yetersiz istihdam imkanları gibi nedenlerle kendi ülkelerinde iş bulamayanlar güneyde çalışarak daha iyi maaş, iş güvencesi veya daha iyi yaşam standartları elde etme amacıyla oraya gidiyorlar.
Her geçen gün daha fazla vatandaş, daha iyi iş imkanı, daha iyi maaş, iş güvencesi, daha iyi yaşam standartları ve daha iyi kariyer olanakları nedeniyle güneye gitmek zorunda kalıyor...
Kariyer İmkanları: Güneyde çoğu sektör, daha fazla kariyer fırsatı sunuyor... Örneğin yurt dışından eğitim alınmışsa, teknoloji, finans, eğitim veya sağlık gibi alanlarda uzmanlaşmış vatandaşlar, daha ileri düzeydeki pozisyonlar veya daha iyi eğitim ve araştırma imkanları sunduğu için güneye gidenlerin sayısını artırıyor.
Eğitim: Geçler, eğitim amacıyla daha iyi eğitim imkanlarına sahip olmak için güneyde hem çalışıp, hem de okuyanlar var ve bu sayı her geçen gün artıyor. Güneydeki öğrenim ve/veya uzmanlaşmış eğitim programları okumak, daha iyi kariyer fırsatlarına ve gelecekte daha yüksek gelirlere erişim sağlayabilmek için güneyi tercih edenlerin sayısını artırıyor.
Aile Birleşimi: Vatandaşların bazen aile birleşimi amacıyla güneyde çalışma kararı aldıkları durumlarda da olabiliyorlar. Güneyde çalışan bir aile üyesi, diğer aile üyelerini yanına getirme veya onlara daha iyi bir yaşam sunma amacıyla güneyde çalışmayı ve yaşamayı tercih ediyor.
Politik İstikrarsızlık: Siyasi ve/veya sosyal nedenlerden dolayı KKTC'de istikrarlı bir yaşam sürdüremeyen çoğu vatandaş, güvenlik ve/veya özgürlüklerini riske atmadan güneyde çalışma ve yaşama arayışına yöneliyor.
Çeşitlenen, genişleyen ve derinleşen "nedenler" şimdi çok daha iyi analiz edilerek, ülke şartları ve koşulları her yönden daha iyi hale getirilmesi gerekiyor... Ancak bunlar yapıldıktan sonra ülke olarak "cazibe merkezi" olmaktan bahsedebiliriz...
Güney Kıbrıs'ta çalışan ve yaşayan Kıbrıslı Türklerin sayısı bireysel tercihlerden ve koşullardan, toplumsal tercihlere ve koşullara doğru daha fazla artmakta olduğundan ülke dışta, yabancılar için "cazibe merkezi" olmaktan ziyade, içte Kıbrıs Türk halkı için "cazibe merkezi" haline acilen getirilmesi gerekmektedir...
Gelinen noktada KKTC öncelikle, "içte" Kıbrıs Türkü için "cazibe merkezi" haline getirilmesi daha önemlidir ve acilen bunun için çalışmalara odaklanılmalıdır...
İçinde bulunduğumuz süreç bu açıdan çok iyi yönetilerek, etkili stratejiler ve faktörler üzerinde daha fazla durulmalıdır...
Acilen göz önünde bulundurulması ve yapılması gerekenler var;
İstikrarlı Ekonomi: Bir ülkenin vatandaşlarına cazip olması için, güçlü ve istikrarlı bir ekonomi sağlamak önemlidir. İstikrarlı bir ekonomi, iş fırsatları, yüksek yaşam standartları, iyi maaşlar, ekonomik güvenlik ve fırsat eşitliği sunar.
Ekonomik kalkınmadaki eksiklikler insanların ülkelerinden uzaklaşmalarının temel nedenlerinden biridir. Kaynak eksikliği, yoksulluk ve işsizlik en büyük etkendir... Bu nedenle, ülkenin ekonomik kalkınmasına daha fazla odaklanarak ülkedeki iş fırsatlarına ve gelir düzeyini yükseltmeye yönelik önlemler artırılmalıdır. Ekonomik yatırımlar, işletme olanakları, altyapı geliştirmesi ve beceri geliştirme programları gibi önlemler hemen alınmaya başlanmalıdır.
Eğitim ve Sağlık Hizmetleri: Nitelikli eğitim ve sağlık hizmetleri, bir ülkenin vatandaşları için cazibe merkezi olmasında kritik bir rol oynar. Kaliteli eğitim sistemi, iyi okullar ve üniversiteler, araştırma imkanları, yeterli sağlık altyapıları oluşturulmalıdır.
Eğitim ve mesleki beceri geliştirme çalışmaları yapılmalıdır. Eğitim ve mesleki beceri eksikliği, ülkeden uzaklaşmanın bir diğer nedenidir. Eğitim sistemini iyileştirerek, insan kaynaklarının yeteneklerini geliştirmek ve istihdam edilebilirliklerini artırmak önemlidir. Mesleki eğitim programları, meslek okulları ve beceri geliştirme kursları gibi önlemlerle insanların iş gücü piyasasına uyum sağlamasını teşvik eder.
Sosyal Politikalar: Sosyal politikalar, insanları kazanmanın önemli bir yoludur. Günün şartlarına göre yeni düzenlemelerle yapılacak sosyal yardım programları, yoksullukla mücadele, sağlık hizmetlerine erişim, konut politikaları gibi önlemler, insanların temel ihtiyaçlarını karşılamalarına yardımcı olacak ve bu insanımız ülkesine daha fazla değer verecek, anlam yükleyecektir.
Yüksek Yaşam Standartları: Vatandaşlar için cazibe merkezi olmak için yüksek yaşam standartları sunmak önemlidir. Bu, uygun konut, temiz çevre, kaliteli altyapı, ulaşım olanakları, rekabetçi fiyatlar ve sosyal hizmetlerin yanı sıra kültürel ve eğlence etkinliklerine erişim gibi faktörleri içerir.
İş İmkanları ve Girişimcilik Desteği: Öncelikle kendi vatandaşına iş olanakları ve girişimcilik desteği sunan bir ülke, insanların ülkeye yerleşme konusunda cazip bulmasını sağlar. İşsizlik oranının düşük olması, çeşitli sektörlerde istihdam fırsatları, girişimciler için kolaylaştırılmış iş kurma süreci ve teşvikler gibi unsurlar bu alanda etkilidir.
Güvenlik ve Stabilite: Vatandaşlarının güvenliğini sağlamak ve istikrarı korumak önemlidir. Suç oranının düşük olması, adalet sisteminin etkinliği, politik istikrar ve toplumsal huzur gibi faktörler ülkeyi cazibe merkezi haline getirebilir.
Kültürel ve Sosyal Çeşitlilik: Çeşitli kültürel ve sosyal aktiviteler sunan bir ülke, vatandaşları için çekici olabilir. Farklı etnik grupların ve kültürel çeşitliliğin hoşgörüyle kabul edildiği, daha fazla sanatsal etkinliklerin düzenlendiği bir ortam, vatandaşlar için zengin bir yaşam deneyimi sunar.
Yabancı Yerleşiklerin Yerli Nüfusla Entegrasyonu: Mevcut yabancı yerleşikleri ülkeye daha iyi entegre etmek, yerli vatandaşların motivasyonunu da yükseltecektir. Ülkedeki yabancı yerleşiklerin dil eğitimi, mesleki entegrasyon programları, kültürel uyum destekleri ve topluma katılım fırsatları gibi önlemler yabancı yerleşiklerin topluma entegrasyonunu teşvik edecek nitelikte ve yerli vatandaşa umut ışığı olacak şekilde entegre edilmelidir.
Sürdürülebilirlik ve Doğal Güzellikler: Çevre dostu politikalar, sürdürülebilir enerji kaynakları, yeşil alanlar ve doğal güzelliklere sahip bir ülke, vatandaşları için çekicilik oluşturur. Doğal çevrenin korunması, çevresel bilinç ve sürdürülebilirlik önlemleri vatandaşların yaşam kalitesini artırır.
Tüm bu faktörler, bir ülkenin vatandaşları için cazibe merkezi olmasını sağlamak için en temel unsurlardır...
Ülkeyi ilk aşamada kendi vatandaşlarınız için "cazibe merkezi" haline getirebilmek, öncelikle siyasi, ekonomik ve sosyal faktörlerde “içte” ne kadar iyi olduğunuza bağlıdır...
"Cazibe", içten dışa doğrudur... "Dışa" cazibe yaratmadan önce, "içe" cazibe yaratılmalıdır...
Güney Kıbrıs'ta çalışan ve yaşayan Kıbrıslı Türklerin sayısı her geçen gün işte tüm bu nedenlerden dolayı daha fazla artmaktadır...
Tekrardan şu soruyu sorma ihtiyacı hissediyorum; peki bu durum, gerçekten kimin umurunda?
Ülkenin şimdi, Kıbrıslı Türkler için "cazibe merkezi" haline getirilmesi ve bu doğrultuda etkin adımlar atılması, gelecek nesiller için hayati derecede önemli olacaktır...
Unutmayınız! Bir ülkenin büyüklüğü, önce kendi vatandaşlarının refahıyla ölçülür...
Bir ülke, kendi vatandaşlarının mutluluğunu sağlamazsa, başka hiçbir şeyle gurur duyamaz...
Bir ülke, vatandaşlarının eğitimi ve sağlığına yatırım yaparak geleceğini inşa eder...
Bir ülkenin vatandaşlarına sunduğu adalet ve eşitlik, gerçek bir cazibe merkezi yaratır...
Bir ülkenin en büyük gücü, vatandaşlarına sağladığı fırsatlardır...
Vatandaşlarını korumak ve onların yaşamlarını iyileştirmek için çaba gösteren bir ülke, gerçek bir liderlik sergiler...
Bir ülke gerektiğinde, vatandaşlarına güvende hissettiren bir sığınak olabilmelidir...
Kendi vatandaşlarını yücelten bir ülke, dünyada herkesin dikkatini çeker...
Bir ülkenin vatandaşlarına verdiği değer, o ülkenin gerçek zenginliğini gösterir...
Bir ülkenin vatandaşlarına sunduğu özgürlük ve insan hakları, onun gerçek cazibesini belirler...
Hatırlamanız ve KKTC vatandaşları olarak hatırlatmanız gereken, bir ülkenin kendi vatandaşları için cazibe merkezi olmasının önemini, öncelikle vurgulamaktır... Vatandaşın refahı, eğitim ve sağlık hizmetleri, adalet ve eşitlik faktörleri bir ülkenin çekiciliğini belirler ve bu da o ülkenin büyüklüğünü gösterir...
Önemli olanın, bu ülkeyi yönetenlerin veya yönettiğini sananların, bunları, "cazibe merkezi" olarak öncelikle içteki kendi vatandaşlarına ne kadar gösterebildiğidir...
Tek bilinen; Güney Kıbrıs'ta çalışan ve yaşayan Kıbrıslı Türklerin sayısının her geçen gün hızla arttığıdır...
Peki, "cazibe merkezi" olmanın önemi sizce nedir?
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.