LÛLÛ'NUN UÇUŞU

Prof. Dr. Mehmet ÇAĞLAR
chaglarm@yahoo.co.uk
Prof. Dr. Mehmet ÇAĞLAR

Maziye esir olmak çözüm değildir...

Yayın Tarihi: 14/02/22 05:00
okuma süresi: 4 dak.

"Dünya diz çöktüğüm yer kadardır, dizimin yanında bir diz
diyor Cahit Zarifoğlu “Zahmet Vakti” şiirinde.

Ahmet Hamdi Tanpınar'ın ifadesi ile: Bizler maziyi aramıyoruz!
Geçmişte var olup da kaybettiğimiz ve yerine koyamadığımız şeyleri arıyoruz!
Güzel günlerimizi arıyoruz!
Ve daha güzel günlerin hazırlığını yapmak istiyoruz!
Çok şey mi istiyoruz?

Son günlerdeki olaylarla birlikte, artık rejimin rengi de belli oldu…
Bu toplum bu tür olaylara müstehâk mı?
Aynaya bak gör halini misali!

"Babacılık" tarzı bir yönetim şeklinden çok ama çok usandık...
Bizler değişik fikirlere açık,
Ortak bir yönetişim,
Paha değil, "değer" arıyoruz...

Geçmişi onurlandırarak vedalaşmak gerekiyor artık!
Vedalaşmalar yaşanmadığı için, vedalaşamadıklarımızın esiri olduk!
Dünya tarihi vedalaşma tarihidir...
Eski hayata veda edilir...

Kısacası maziye esir olmak çözüm değildir...


Dolayısıyla, CTP insani değerleri tüketerek varlığını sürdüren bir düzene "ortak olmaya" gelir mi?

Gelmez...

"Yetkili mercilerden" "otur arap, kalk arap!"  talimatı bekler mi?

Beklemez...

Parmağının ardına da gizlenmez...

Çünkü "CTP" dediğimiz bu siyasi yapı,

Toplumu geleceğe taşımaya yazgılıdır.
Genleriyle devrimcidir...

PAHA DEĞİL, "DEĞER ÖNCELİĞİDİR" SOLCULUK!

CTP bu toplumu,

Gözlerini kâr ve para hırsı bürüyenlerden,
Adam kayırıcı tutuculardan,
Ne pahasına olursa olsun korumaya kararlı ve hazır olmalıdır.


Statükocu yaşamın var olan tüm biçimleri bozulmalıdır...

Ama bu biçimler yıkılıp bozulurken,
Yerlerine evrensel olanın gerçeğine uyum sağlayacak yeni biçimler yerleştirilmelidir.
Tabi ki, toplumun yaşam standartlarının giderek kötüye gittiği bu sistemde,
Ekonomik güvence olmazsa çoğu biçimler değişemez...

Kısacası, ekonomik güvenceyi çözen bir CTP, kalıcı güven sorununu da çözer!

Bilimde, siyasette, eğitimde, ekonomide, sağlıkta, sporda, sanatta, edebiyatta...
Ve hayatın her alanında...
Bir "güne" inanmak gibidir hayat!
İleriye bir adım atmaya benzer...
Bilinmeyenin korkusu, keşfin ümidi vardır adım atmakta…


Engels: 

"Neden aynı adada sadece iki kişilerken, Robinson Crusoe, Cuma’nın efendisi olabiliyor? 

Burada "efendiyi" belirleyen nedir?"  diye kritik yapmıştı...

Oysa ki, tam da burada, Cuma’nın önünde bir seçim vardı...
Neydi o seçim?
Eylemde bulunmak!

Unutulmamalı!
"BİZ ÖYLEYİZ, BİZ ŞÖYLEYİZ" demek yetmez…

Bir partinin itibarı, toplumun ona verdiği kanaat notudur.
İTİBAR, rekabet avantajı demektir… 
Ve bir partinin sahip olabileceği en değerli algıdır itibar.
Bu çoğu zaman ideoloji değil,

vaatlerini ne kadar yerine getirdiğiyle de yakından ilgilidir...

Bunları daha önce de birçok defa yazmıştım...

Bilimsel gözlemler yaparak, "hakikat" aransa,
Tutarlı olma gayreti içerisinde olunsa,
Kişisel beğeniler temel doğrular gibi görünmese,
Ve ekonomik güvencenin çözülebilmesi adına,

Ortaklaşa bir eylemde bulunabilsek,

Çok daha güzel günlerin hazırlığı da tamamlanmış olur... 


Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Kıbrıs Postası’nın editöryal politikasını yansıtmayabilir.
#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.