İş yerlerinde ruh sağlığının yeni dalgası

Yayın Tarihi: 19/12/25 07:55
okuma süresi: 3 dak.

 

Bir dönem herkes “sessiz istifa”yı konuşuyordu. Çalışanların işlerinden vazgeçmeden işlerine ruhen mesafe koyması, görevini yapıp fazlasını yapmaması, içten içe kopması…
Bu dalga öyle büyüdü ki, dünya genelinde milyonlarca çalışan işinden zihnen uzaklaştı.

Ama ilginç bir gelişme yaşanıyor:
Şimdi yeni bir kavram yükseliyor:
Sessiz iyileşme.

Sessiz iyileşme, çalışanın işyerinden kopmak yerine kendine küçük ve sürdürülebilir alanlar açması anlamına geliyor. Yani “gitmek” yerine “düzelmek” seçeneği.
Bu bir terapi değil, devrim de değil.
Çok daha basit:
Küçük iyileşme adımları…

Mesela:

  • Mola sırasında gerçekten mola vermek.

  • Fazla mesaiyi zorunlu görmemek.

  • Her işin acil olmadığı gerçeğini kabul etmek.

  • Kendi sınırını fark etmek.

  • Bir işi reddebilmenin doğal olduğunu hatırlamak.

Şirketler de yavaş yavaş bu dönüşümü fark etmeye başladı. Bazı kurumlarda yöneticilere “duygusal iklim” eğitimi veriliyor. Çünkü anlaşıldı ki motivasyon sağlamak, “hadi yapıyoruz!” diye bağırmakla olmuyor.
İnsanı anlayan kurumlar, geleceğin işyerleri olacak.

Sessiz iyileşme, sessiz istifa dalgasının tam zıddı gibi duruyor ama aslında aynı yerden doğuyor:
Yorgunluk.
Çalışanı bıktıran şey, işin kendisi değil; işin insani olmayan temposu.

Bir danışan şöyle demişti:
“İşimden nefret etmiyorum. Sadece kimse beni insan gibi görmüyordu.”

Sessiz iyileşme işte bu cümlede başlıyor.
İnsan kendini insan gibi hissetmeye başladığında, işine de hayata da başka bir gözle bakıyor.

Ve bazen tek gereken şey büyük bir değişiklik değil;
Öğle arasında 10 dakikalık bir yürüyüş, yöneticinin bir teşekkür cümlesi, çalışma masasının yanına konulan küçük bir bitki, mesai sonunda birinin “iyi akşamlar” demesi…

Küçük şeyler büyük yorgunlukları tamir eder.

Belki de çalışma hayatında gerçek devrim, kimsenin fark etmediği bu küçük iyileşme adımlarıdır.


Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Kıbrıs Postası’nın editöryal politikasını yansıtmayabilir.
#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Dr. Ferhat ATİK yazıları