Sağlık Bakanlığı aşı konusunda neden başarısız?

Dünyada aşı olmayanlar nedeniyle artmakta olan mutasyonlar ve vakalar karşısında, yetersizlik noktasında olan ülkelerin en üsteki yetkili organları, bu sorunu aşabilmenin yöntemleri üzerinde çalışmalarını artırmış durumdalar...

Bilimsel olarak tespit edilmiştir ki COVID-19 aşısı olanların şu an mevcut olan varyantlara ve mutasyonlara karşı korunabiliyor... Fakat aşı olanların sayısında yükselme olmaması halinde, virüs daha fazla yayılarak, bunun sonucunda da çok daha fazla tehlikeli olacak olan varyantlarının ortaya çıkma olasılığını artıracaktır... Bilim dünyası şimdi bu konularda uyarılar yaparak, insanlığın, "Delta" varyantına karşı kısmen de olsa bir koruma sağlayabildiyse de, bunun sonrasında ortaya çıkması beklenen "Zeta" varyantına karşı insanlığı koruyamayacakları uyarısında bulunuluyor ve bunun altı defalarca çiziliyor...

Bunun anlamı şu demek; şu anki yaşam şeklinize göre hiçbir şey yokmuş gibi davranmaya ve yaşamaya devam ettikçe, kötü şeylerin siz fark etmeden sizinle birlikte devam etmekte olduğunun farkındalığına hemen varmanızdır... Eğer toplumun büyük bir kısmı, çoğunluğu aşı olursa virüs bir süre sonra ortadan kalkacaktır, fakat toplumun sadece bir kısmı aşı olmayı sürdürürse, enfeksiyon seviyeleri sonbahar ve kıştan itibaren inanılmaz derecede tırmanışa geçeceği ve kontrolün sağlanamayacağıdır... Konu bu kadar önemli ve ciddidir!

Hemen akla şöyle bir soru geliyor; salgını yavaşlatmanın veya durdurmanın stratejisi, aşıyı zorunlu hale getirmek olabilir mi?

Bu soruya açık ve net olarak verilebilecek cevap "hayır"dır. Çünkü, bu konunun henüz netlik kazanamamasının en büyük nedeni, aşılar konusunda onayların yetersizliğidir... COVID-19 aşılarının çoğunluğu, acil kullanım onaylı kullanılmaktadır... Bu şartlarda aşıyı zorunlu hale getirmek, imkânsız derecede zordur!

Peki, ülkemizde son durum ne? "Sağlık Bakanlığı" aşı konusunda neden başarısız?

Öncelikle şu sorulara cevapların aranması gerekiyor...

Okulların açılmasına kısa bir süre kalmış olmasına rağmen bu konularda "Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı" ile "Sağlık Bakanlığı" ne tür iş birlikleri yapıyor? Ne tür stratejiler geliştiriyor? Dünyada geçerli olacak aşı sertifikaları ile ilgili olarak ülkemizde ne tür çalışmalar yapılıyor, ne tür girişimlerde bulunuldu? Bu konularda ne tür açılımlar yapılması planlanıyor? KKTC'nin kendi resmî ulusal aşı portalı olan "AdaPass" uygulamasındaki sorgulamalarda aşı olunmasına rağmen "kayıt bulunamadı" veya "aşı tarihlerinde hatalar" olduğu, düzeltme taleplerine de cevap alınamadığı yönünde vatandaşlardan gelen şikayetler, neden dikkate alınmıyor? En basitinden neden ülkenin kendi ulusal aşı kayıt listesi dahi doğru dürüst tutulamıyor, çoğunlukla hatalı ve eksik? Bu beceriksizliğin ve sistemsizliğin nedeni nedir?

Tüm bu soruların cevabını aslında ülkemizdeki bu konunun en yetkili organı olan "KKTC Sağlık Bakanlığı" vermelidir... Çünkü aşıları planlayanlar ve uygulayanlar onlar...

Henüz sormuş olduğumuz bu soruların cevaplarını bilmiyoruz! Bunun en büyük nedenlerinden biri, aşı konusunda ilgili bakanlığın "halkla ilişkiler" konusundaki zayıflığı ve yetersizliğidir...

Dünyada ülkeler, aşı olacakların sayısının artırılmasına yönelik olarak sürekli, "aşı kampanyaları" düzenleyerek, aşı olma konusunda halka, basılı ve görsel medyada "kamu spotları" hazırlayarak neden aşı olmaları gerektiği konusunda toplumun bilinç düzeyleri birtakım profesyonel yöntemlerle, iletişim araçlarından yararlanılarak halkın aşı konusunda ikna edilmesine yönelik projeler geliştirirken ve gelişen şartlara göre bunları sürekli güncellerken, ülkemizde bu doğrultudaki çalışmaların hiçbirini göremiyoruz... Bunları yapmadan, aşı olacakların sayısını nasıl artırabilirsiniz ki? Sizler hangi çağa ait zihniyetlerle bir ülke yönetmeye çalışıyorsunuz?

Bu konularda ülkemizde ilgili yetkili makam, maalesef kişisel siyasi demeçlerden öteye geçemiyor, profesyonel düzeyde "aşı kampanyalarına" yönelik olarak bir "PR" (Halkla İlişkiler ve Tanıtım) yürütemiyor...

İşte ülkemizde aşı olanların sayısında artış olmamasının, sağlık bakanlığının aşı konusunda başarısız olmasının en temel nedeni, aşı olma konusunda halkın ikna edilmesine yönelik olarak profesyonel "PR" (Halkla İlişkiler ve Tanıtım) çalışmalarının, bu ülkede yeterince yapılmamış olmasıdır... Çağ dışı zihniyetlerle bu konunun öneminin anlaşılmamasıdır... Bu kadar önemli hayati konulara yeterince kafa yorulmamasıdır... Kıbrıs Türk halkının hayatı bu kadar ucuz olmamalıdır!

Tüm bu yaşanılanlar, çağ dışı siyasi zihniyetin kendini yenileme mecburiyetinde olduğunun açıkça göstergesidir...

Bu konuda geç kalınmaya devam edilirse, ortaya çıkacak sorun aynen dünyada ortaya çıktığı gibi olacak! Yani “Özgürlük!” Çığlıkları ile binlerce kişi, kapalı mekânlarda restoranlarda yemek yemek, müzeleri ziyaret etmek, devlet dairelerinde işlem yapmak veya spor stadyumlarına girmek gibi normal iş ve sosyal aktiviteler için test ile aşı kartlarının zorunlu tutulmasına yönelik planlara, ülkemizin sokaklarında da meydanlarında da aynı olumsuz aşı karşıtı eylemlerle karşılığını bulacaktır... Bu ince çizginin çok iyi planlanması ve bu konunun uzatılmadan, stratejilerin geliştirilmesi gerekmektedir...

Peki, bu konularda ülkemizde ne yapılmalıdır?

Öncelikle, acilen "Aşı Olma Seferberliği" hemen ilan edilmelidir...

Amaç; aşısız vatandaşları aşı olmaya ikna etmektir...

Bunun için;

1. Öncelikle her şeyi "ben" bilirim siyasi zihniyetinden çıkarak, "biz" biliriz halk zihniyetine dönüşerek acilen, "aşı olma seferberliğine" yönelik kampanyalar oluşturarak bu konuda, sivil toplum örgütleri dahil, birçok kesimini de dahil edeceğiniz bir "aşı kampanyası komitesi" oluşturarak çalışmalara acilen başlanmalıdır...

2. Aşı olmaya ikna edecek, güven duygularını artıracak, neden aşı olmaları gerektiğini profesyonel anlamda, etkin tanıtım metinleri, semboller ve resimler kullanılarak, "kamu spotları" hazırlanmalı ve KKTC'nin tüm TV ve Radyo kanallarına, basın yayın organlarına ve "billboardlara" aşı olma duyuruları oluşturarak, sosyal medyada bu doğrultuda gönüllüler ile kampanya çalışılmaları yürütülmelidir...

3. Ülkede yaşayan yabancılar da göz önünde bulundurularak, "PR" (Halkla İlişkiler ve Tanıtım) çalışmalarının, Türkçe dışındaki yabancı dillerde de yapılması gerekmektedir... Yabancılara yönelik evrensel bakış açısı sunmak KKTC’ye ve size, ülkeyi ziyaret eden ve ülkede yaşayan yabancılar tarafından prestij ve olumlu izlenim kazandıracaktır... Bu konuda “Turizm Tanıtma ve Pazarlama Dairesi” ile de iş birliği yapılabilir...

4. Aşı olmayı, siyasi kişisel demeçlerle artıramayacağınızı, bunun bir seferberlik duygusuyla artırılabileceğini kesinlikle unutmayınız... Bu doğrultuda çalışmaları yapılandırmalısınız...

5. İnsanlara neden aşı olmaları gerektiği, anlayacakları en uygun dil ile, en basit şekilde halka, halkın içindeki kişilerce, sade dille, ülkesel kültürle harmanlanarak anlatılmalıdır...

6. Toplumda zorlamalarla, tehditlerle, baskı yolları ile birtakım katı yasalarla aşı artırma çalışmaları yapmaya çalışmak, ters tepki yaratacak ve bunun sonuçları, yeni sorunlara yol açacaktır... Kesinlikle bu yollarla önlemler almaya yönelmeyiniz... Dünyada bu şekildeki yaklaşımlarla ortaya çıkan olumsuz sonuçlar ortadadır... Protesto dalgaları artmaktadır... Aşı direncine karşı gösterilen olumsuz tepkiler yükselmektedir... Aşı olma sayısını ancak kullanacağınız olumlu ikna edici, ülkenize uygun yöntemlerle artırabilirsiniz... Bu da etkili bir "PR" (Halkla İlişkiler ve Tanıtım) çalışmaları ile olabilmektedir...

7. Ülkenin en üst düzeyindeki sağlık kurumları, duyuracakları aşı kampanyaları ile yanlış bilgi ve insan doğasıyla savaşmaya hazır hale gelerek, sosyal ağları, etkileyici ve modern tanıtım taktiklerini nasıl kullanacaklarını çok iyi planlamaları ve koordine etmeleri gerekmektedir... Unutmayınız, aşılara olan güvenin azalması ile birlikte ortaya çıkacak durumlarla da savaşmak zorunda kalınacağından, meydana gelecek "dalgalanmalar" ile de başa çıkacak, bir “seferberlik yönetme kadrosu” oluşumuna ihtiyaç olunacaktır... Siyasete göre değil, liyakata göre bu konuda çalışmalar yapmak zorundasınız...

Unutmayınız! Amacınız ülkenizde maksimum sayıda kişiyi aşı yaptırmaya ikna ederek, toplumunuzu yurt dışından gelecek enfeksiyonlara karşı da korumak olmalıdır... İşte gerçek anlamda turizmde de dinamikler bu şekilde yaratılmaya başlanarak, açılımlar sağlanarak, diğer sektörler de ayağa kaldırılmış olacaktır...

Unutmayınız! Virüsü yenmek için en önemli girişim kim ne derse desin, aşıdır...

Bu benzeri görülmemiş zamanlarda bir araya gelmeli ve birlik olmalıyız... Bunun için aşı olmalıyız... Şimdi birbirimize bu yönde destek olma zamanı... Bunun yarını yok!

Şu anda sağlıkta dönüşüm çağında yaşıyoruz... Bu çağı yakalamak zorundasınız... Eski bilindik siyasal kalıplarla bunu yürütemezsiniz... Eski zihniyetle, yeni dünya düzeninde ülke yönetemezsiniz...

İnsanlık adına atılacak küçük bir adım, birçok insanın hayatında büyük bir fark yaratacaktır... Bu adımı atın ve attırın...

Bugün bir eğitim teknolojisi devriminin ortasındayız ve salgın, teknolojinin eğitimde benimsenmesini bir gecede hızlandırdı... Bu yaşayacağımız geleceğin, hayatınızda nelerin değişebileceğinin sadece tek bir örneği, göstergesi ve kurgusudur! Bu size gelecekten bir mesajdır! Bunu iyi analiz ediniz...

Lütfen bunları unutmayınız:

Aşılar hastalıkları önlemede oldukça etkilidir!

Aşı sizi hasta olmaktan koruyacak!

Çoğu insan için hayatın normale dönmesinin en hızlı yolu aşı olmaktır!

Dünyada milyonlarca insan güvenle aşılandı!

Aşı yaptırmanın maliyeti yok!

Ve asla şunu da unutmayınız; “Özgürlük" sorumluluk getirir... Bu yüzden lütfen sorumlu biri olarak karar veriniz ve kendiniz için, sevdiğiniz insanlar için, ülkeniz için aşı olun, aşı olmaya teşvik edin...

Fark etmeniz gereken şey, bir günün daha bittiğidir... Yarınların bugünden daha iyi olması için, hep birlikte, bugün aşı olma zamanı... Çocuklarınız için... Torunlarınız için... Yaşanılacak bir ülke ve dünya için o adımı bugün atınız... Siz aşı olursanız, günü geldiğinde çocuklarınız da aşı olma konusunda istekli olacaklardır... Mutluluklar ancak bu şekilde salgın hale dönüşecektir ve ülkenizden tüm dünyaya yayılacaktır...